Tam başlık: Cemaatleşmenin ve tarikatleşmenin islam a aykırı olması
Öncelikle ayetle başlayayım. Al imran süresi 103. ayet
hepiniz, allahın ipine, rabıtaya, allaha olan taahhüdünüze, kurâna, islâma sımsıkı sarılarak, allahın himayesine sığının. birbirinize düşmeyin, bölük pörçük olmayın, parçalanmayın. allahın size ihsan ettiği nimetleri, size tevdî ettiği ilâhî değerleri, şeriatı koruyun, kollayın, zâyi etmeyin. hani siz, birbirinize düşman idiniz de, o gönüllerinizi, akıllarınızı birleştirip, sizi birbirinize kaynaştırmıştı. onun nimeti, islâm dini sayesinde kardeş olmuştunuz. bir ateş çukurunun tam kenarında, ateşe düşmek üzere iken, oradan da, sizi o kurtarmıştı. böylece allah iyiliği, birliği emreden, yahudilerin ve diğerlerinin tuzaklarından sakındıran âyetlerini size açıklıyor. umulur ki, doğru yolu bulur, islâmda sebat etmiş olursunuz.
Allah'ın ipinden kastedilen kur'an. farklı olarak yorumlarsak Allah'ın ipinden kasıt aynı zamanda kur'an yoludur.
peki tarikat ne demektir?
a. (tari:kat) din b. aynı dinin içinde birtakım yorum ve uygulama farklılıklarına dayanan, bazı ilkelerde birbirinden ayrılan tanrı'ya ulaşma ve onu tanıma yollarından her biri.
anlaşılacağı gibi tarikat yol demektir. Yani allah'ın yolunu bırakıp, başka bir yoldan ona ulaşmaya çalışmak.
tarikat ve cemaatlerin ilk kuralı Baştaki kişiye ( ister şeyh deyin ister başka bir şey ) sonsuz ve sorgusuz sadakattir. halbu ki islamiyet sadece allah'a sadık olunmasını ister.
Temel olarak tarikatlar ve tarikat mensupları al imran suresinin 103. ayetini inkar etmektedirler. Çünkü ayet başka bir yol izlenmesini
kesinlikle yasaklamıştır. Sırf bu yüzden tarikat mesupları mürted olmakta yani dinden çıkmaktadırlar.
tarikat anlayışını ilk sistematih haline getiren kişi cüneyd-i bağdadi'dir. kendisi bu oluşumu kurduğunda ilk sözü hz. muhammed ( sav )'den el aldım ( ışık aldım ) olmuştur. halbuki hz. muhammed ( sav ) yerine geçecek halifeyi bile kendisi belirlememiştir. Bu sebep bile tarikatlerin sapkın bir anlayışın ürünü olduğunu göstermekte yeterlidir.
son olarak tarikatlerde şeyhlerin ve hocaların allah ile kul arasında bir nevi sigorta olduğu gibi saçma cümleleler söylemektedir. Düşünün ki allah ayet-i kerimesinde ''insanı biz yarattık. onun için, nefsinin kendisine neler fısıldadığını, neler telkin ettiğini de biz pek iyi biliriz. çünkü biz ona şahdamarından daha yakınız.'' ( kaf suresi 16. ayet ) demektedir. Şah damarınızla aranıza giren bir şeyin sizi öldüreceği gibi Allah ie sizin aranızdaki ilişkiyi öldürür.
