boşanmış bir kadınla evlenmektir esasında. tabii o kadın cinselliği, hayatını kazanmak amacıyla kullanan bir kadın değilse.
boşanmayı da, hayatını kazanmak ifadesini de iki anlamlı kullandım. bu anlamlardan biri somut; kağıt ve imzayla sabitlenmiş belgelerle isbat edilebilecek durumlar. ikincisi ise, insanın kendi iç dünyasını alakadar eden ve isbatı kağıda imzaya değil, tamamen göze ve hayat pratiğine dayanan durumlar.
bir kadın resmi olarak evlenmemiş olabilir. ama bu onun ilişkilerini "evlilik" mantığı ve bağlılığıyla yaşamadığı anlamına gelmez. tıpkı evlenip boşanmış kadınlar gibi, ilişkisinden ayrılmış olan kadın da boşanmış bir kadındır bana göre. eğer ki cinselliği karnını doyurmak veya anlamsız hırslarını elde etmek için kullanan bir kadın değilse, cinsel ahlakı* düzgün ve güzelse, o kadın gayet de evlenmeye layık bir kadındır. sevişmeyi "sevilmek" için kullanıp kullanmaması da o kadının kendi iradesine ve tercihine bağlıdır, kimsenin sorgulamaya hakkı yoktur.
fakat bir kadın, cinselliği karnını doyurmak veya bir takım anlamsız-gereksiz-basit hırslarını* elde etmek için kullanan bir kadınsa veya seks bağımlılığı varsa o zaman bu kadınla evlenmek ona da onunla evlenene de zarar verebilir. elbette bu da düşünülmesi gereken bir durumdur. öncelikle o kadının bağımlılığının tedavi edilmesi veya karnını doyuracak başka bir işe yönlendirilmesi veya eğer düzelme görülmüyorsa, karakter sorunundan ötürü uzak durulması gerekir. fakat bunların hiçbiri o kadının durduk yerde aşağılanmasını, kötülenmesini, kendisine hakaret edilmesini meşru kılmaz. bir erkek "ben insanım" diye gezebiliyorsa, bunları oturup enine boyuna düşünmeli. kadınlar da öyle.