frank sinatra´dan falan çok daha büyük bir performansçıdır. sahne presence´i inanılmazdır. gördüğüm bütün sanatçılar içerisinde, sahneye seyirciye bu kadar hakim başka kimseyi görmedim, görebileceğimi de sanmıyorum.
şarkılarının içeriği son derece filozofçadır, "ces gens la", ya da "amsterdam" birçok kez cover edilmiştir, amsterdam ı david bowie´nin sanırlar, halbuki şarkıyı brel bir daha taklit edilemeyecek bir tutkuyla seslendirmiştir.
amsterdam ;
love story filminin ünlü müziği "if you go away" de bir jb şarkısıdır. "ne me quitte pas"
sonra, gerçek filozofi şarkıları vardır, kendisinden önce de sonra da bu kadar derin içerikli şarkı sözleri, bu kadar güzel söylemlerle yazılmamıştır. ces gens la yani "ötekiler" ya da les vieux - yaşlı insanlar şarkılarında her insan kendisine göre bir şeyler keşfedecektir. bu şarkı sözleri edebi yönü olan sözlerdir, fransız paris slang´i baş gösterir, kolay kolay başka bir dile çevrilemez.
les vieux
ces gens la
bu linkleri verilmiş şarkılar hem son derece derindirler, hem de sahnede performe edilişleri hani bülent ersoy´un deyimiyle "fevkaladenin fevkinde" dir. insan bu şarkılardaki bazi söylemlerde neyin kastedildiğini aylar sonra anlıyor.
brel gerçek bir sanatçıydı. lirik sanatını resmen çok iyi anlayabilmiş bir adamdı brel. ve öyle populist falan da değildi.