bir tür tuzak aslında kişinin kendine kurduğu, "herhangi biri tarafından" değil, 'önemsediğince' önemsenmemektir sorun olan, tam bu noktada işte o nunla, yani önemsenmediğini hissettiği ile ilişkisini de yitirir ve önemsenmediğini hissedene döner geri, mevzuu.
istediğin ve arzu ettiğinden gelir, hem farkedilmiş ve kötüye kullanılan bir oyun gibi.
istemek ve arzu etmektir işte zehirli olan, herkesce istenen ve herkese yetmeyecek olanı.
ne güzel demiş üstteki arkadaş 'kayıtsızlıkla' ilgili alıntıyı yaparak.
berbat bir kabustan derin ve sanki sonmuş o nefes gibi alınan bir nefesle uyanılıp,
bir yudum su ile yanmış iç için, ve yarım bir gülümseme yüzün bir yanına toplanmış,
mesele ye dair çözümler sunabilir aslında isteklisine 'there is no spoon' tadında.
fakat ille de savaşmayı seçen dirençli ve genç savaşçılar için küçük bir tüyo olabilir şu: aynı silahla vur o nu. kayıtsızlığınla. biliyorsun ki o nehire topuğundan tutup, sen soktun ve o kadar güçlü kıldın o nu, ve biliyorsun ki topuğu orada işte,