Yaşadığımız dünyanın en riskli eylemlerinden biri borç istemek veya borç vermektir. Borcu isteyen için borcu geri verme, borcu veren için ise borcu geri isteme zamanı geldiğinde kişilerin huyları ve buna bağlı olarak konu ile ilgili duruşları büyük bir fark yaratır. Borcu veren kişi çekingen, borcu alan ise yüzsüz bir karakterse mevzunun son bulması gecikmiş demektir. Herkes maalesef bu durumla mutlaka karşılaşmış ve gerilmiştir. Ben çekingen bir karaktere sahibimdir ve verdiğim borcu geri isteme konusunda oldukça başarısız bir kariyerim vardır. Bunun yanında benden yardım isteyenleri de geri çeviremeyecek kadar anlayış sahibiyimdir. Fakat bu anlayışı ömrüm boyumca borcunu geri veren insanlarda hiç bulamadım. Dolayısı ile borcunu geri veren insanlar tabiri bir önceki cümlemde anlatım bozukluğuna girmektedir ve üniversite sınav sorusu olabilecek kalitede yanıltıcı bir soru karakterine sahiptir.
Hikayem tam olarak borç isteme hikayesi değildir aslında. Ancak dolaylı olarak buna itildiğimi bilmenizi isterim. Olayın üzerinden beş yıl geçmişken ve sosyla paylaşım siteleri çoğalmışken o insanlarla ister istemez karşılaşırsınız. Size arkadaşlık isteği gönderirler ve kırgınlığınız, onunla diyalog kurmanıza engeldir. Fakat karşınızdaki kişi neden diyalog kurulmadığını size göre anlamlıdır. Çoğu zaman anlamazlar, anlasalar da çaktırmazlar veya direk o konuda mevzuya girerler. Benim hikayemde son durum geçerli oldu. Aşağıda bu diyalogdan bir alıntı vererek olaya nasıl son noktayı koyduğumu ibretle okuyun lütfen.
Not: (-) ben, (+) zat
+ Sana arkadaşlık isteği yolladım, neden dönmedin?
+ Adam gibi sorduk, cevap ver bari.
+ O mesele değil mi? Senden aldığım borç için afra tafra yapıyorsun.
- Maden anladın, sana hayatta başarılar
+ Bunca yılık arkadaşlığımızı bir borç para için mi bitiriyorsun yani?
- Beş yıldır sesin çıkmıyordu, bence bunca yıl diye buna denir.
+ Sende de ne karakter varmış sağdıç (bana böyle derdi).
+ Sana o parayı vermeyeceğim, gideceğim bir yerlere bağışlayacağım.
- Bağışladıktan sonra dekontu da bana gönderecek misin?
- Bak aslanım, karakter diyorsan, o sende yok. Senin o parayı bir yerlere bağışlayacağına zerre kadar inanmam.
- Bu olayı şöyle düşün
- Ben sana bir miktar para verdim, verdiğim o borç para senin benim paçamdan düşmen içindi.
- Oldu mu şimdi? Kal sağlıcakla.
Hikaye sonunda elde var sıfır. Ancak dediğim gib, böylesi insanların gerçek yüzünü gördükten sonra o insanlardan kurtulmanın yolu borç para vermekse ve bu borç sizi fazla zorlamayacaksa verin gitsin.