günlerce aynaya bakmadan, elini yıkamak ve su içmek dışında suya temas etmeden yaşanır. bu süre zarfında sürekli birşeyler yenir, film izlenir, boş boş duvarlar izlenir, devamlı yatay vaziyette kalınır, arada bir hayata olan sinir kalemler aracılığıyla kağıttan çıkartılır. telefonla araya mesafe konur fakat bu mesafe ilginçtir. mutsuzyus telefonunun sesini kısıp kendinden uzak bir yere yerleştirir güya kimseyle görüşmek istememektedir. lakin içten içe birileri beni arasın diye istemektedir. saatler sonra telefonuna baktığında bir sürü mesaj bir sürü cevapsız arama görmek isterken, hiç bir hareketlilik olmadığını görünce mutsuzluğuna mutsuzluk katıp dahada kendinden ve hayattan uzaklaşır.
son olarak günlerden sonra bu bakımsız, bıkkın, uyuşuk halinden bıkmasıyla yeni arayışlara girip yanına hiç birşey almadan amaçsızca bir yürüyüşe çıkabilir. günler sonra insan içine karışan mutsuzyusumuz kendini biraz garip hissetmektedir ama bu yürüyüş ona iyi gelecektir...***