hayalet: iyi acıkmışım ha!
akbaba: iyi oldu geldiğimiz la..
hayalet: sen şimdi bu ev meselesine sıcah bahmıyon demi hacı?
akbaba: lan ne bakacam? ben halimden memnunum olm.
hayalet: la olm bende halimden memnunum da harun özeniyo işte ya.. bi de hacı sıcakta zor oluyo laa.
akbaba: sıcakla ne alakası var la?
hayalet: nası ne alakası var olm? sik kadar ev. 3 tane ceberrüt gibi adam, ossuruyon, terliyon, zor yani anladın mı? ama kışın rahat ederiz yavaş yavaş.
akbaba: ya ne alakası var olm?
hayalet: nası ne alakası var olum? sen bana bak! askerliğini yaptın demi la sen?
akbaba: hee..
hayalet: la tamam. ben sana bişey demiyom ya. valla ben sana bişey demiyom ya. harun napacak, babasıyla barışacak mı?
akbaba: sike sike barışacak, nabacak, başka nabacak? 20 kilo verdi lan herif!
hayalet: olm sıcağın etkisi işte. valla sıcağın etkisi. yani sıcak olmasa o kadar şey olmaz.
akbaba: lan ne sıcağı? mal mal konuşup duruyon ya! olm, herif düğünü terk etti la düğünü! anası bi yandan, babası bi yandan, vijdan azabı bi yandan, danası bi yandan.. eridi gitti la herif.
hayalet: tamam olum işte, kışın toparlar o böyle.. kışın şey oluyomuş.. vücuttaki yağlar, donuyomuş tamam mı? o yüzden böyle.. erimesi daha zor oluyomuş. yine eski haline döner ya.
akbaba: doycan mı lan sen onla?
hayalet: doyarım herhalde ya. sen?
akbaba: doydum bile! kak git la, kak! çekil gözümün önünden! daha bana sıcak diyo manyah!
hayalet: la abuk sabuk konuşma! bi de konuşurken, ağzından ekmekler çıkıyo. adamın iştahı kaçıyo lan geerizehalı!
akbaba: kak git lan!
hayalet: ne kak giht lan? la sus! ağzını kapat!
hayalet: bi su ver yaa..