Ciddi anlamda sabır gerektirir. çok zordur, hele birde büyük araç kullanıyorsanız tam işkence, tabi bunun aşırı yüklü olma durumu da var ki aman allah. bahsettiğim araç mıtsubishi canter kamyonet efendim, 6 metre uzunluğunda bir araç ve ben hergün yaklaşık 7 saat bu arabanın direksiyonunda istanbul trafiğinde en az 3 en fazla 8 ton yükle dolaşmak zorunda kalıyorum. aslında ne yükten ne uzun süreli araba kullanmaktan yana şikayetim yok, ama iş istanbul trafiği olunca değişiyor. her ehliyet alanın kendini şoför zannedip yola çıkması( acemiler), bayan şoförlerin dikiz aynasını sadece makyaj tazelemek için kullanması, yol verince ölecekmiş gibi davranan acayip insanlar, yokuş yukarı çıkarken yavaş gittiğim için arkamdan deli gibi korna çalanlar ( sanki ben yavaş gitmeye bayılıyormuşum gibi ), kendini yarış pistinde sanıp makas atanlar, arkasından giderken sanki bir sonraki durakta yolcuyu ben kapacakmışım gibi yol ortasında yolcu alarak geçmemi engelleyen minibüsçüler ve halk otobüsleri, sıkışık trafikte özellikle çevreyolu ve otoban gibi yollarda herkes bir şerit tutmuş yavaş yavaş giderken, kendini kurnaz sanan ve diğer bütün insanlara aptal muamelesi yapar gibi emniyet şeridinden gidenler( işte bu tipler en uyuz olduklarım )v.s. tamam arada benimde hatalarım olmuyor değil tabi ki ama inanın elimden geldiğince duyarlı olmaya çalışıyorum sinirlenmemeye ve aklı selim olmaya gayret ediyorum ama bi yere kadar ee bende insanım neticede değil mi ? ama işim bu ne kadar şikayet etsem de başka bir iş bulana kadar bu çileye katlanmak zorundayım. ne de olsa ekmek parası.