Yüzüklerin efendisi kitaplarında en çok değinilen karakterlerdendir. insan ruhunun tutsak olmasını bir nevi acizane tiryakiliği simgeleyen gollum karşımıza genellikle çıkan tüketici birşeyi tüketme girişiminde bulunan insanların ruh dünyasını hem imgesel hem de duygulanış (affectio) açısından başarılı bir şekilde ele alır. Aslında tüketicilik insanın temel niteliğidir, gollum ise bunun uç noktalarını gösterir bize. Gollum masumdur bütün insanlar gibi yaşayabilmek için yönelmişdir sadece. Değerli olanı elde edip, değerlendirilmek istemiştir. Frodo ya itaat ettiği anlar ise bilhassa göz doldurur, öylesine kendiyle başedebilme güçsüzlüğüne düşmüş birine yapılması gereken en kötü şey yapılır ve özünde yalnız olduğu gösterilerek tekrar yoldan çıkmasına neden olunur. içinde bulunduğumuz dünyada hepimiz gollumuz, hepimiz gollumlaşıyoruz dememek elde değildir. Gollum obsesifmi yoksa sadıkmı çeşitli bakış açılarıyla yorumlanabilir ve her iki durumada hak verilebilir. Kralın dönüşü nün sonlarında aragorn un önünde eğildiği bence sadece dört hobbit değil beş hobbitdir. Gollum olmasaydı çünki yüzük asla yok edilemezdi. Gollum un mücadeleside gayet kutsal ve onurludur.