tabi, mevcut kültürün tamamına yakınını reddersen, kendini "medeni devletler"le aynı ligde görme hevesin had safhaya çıkarsa, senden önceki "aydınlanmacı"ların düştüğü derin çukura düşmekten vazgeçemezsin. hani bilimde-fende ilerleyecektik? hani biz de kocaman fabrikalar kurup ülkeyi kalkındıracaktık? hani bizim de püskevitimiz olacaktı?
ama olmadı. aydınlanmayı hep şeklen yaptık. sarık gitti fes geldi, fes gitti şapka geldi. "kafayı değiştirmek" ile "kafadakini değiştirmek"i karıştırdık hep. giysilerimizi değiştirince, giysilerini aldığımız insanların bilimini-fennini de alırız zannettik.
yapacağımzı şey basit aslında. varoluştan kaynaklı sebeplerden ötürü "üstün millet" gibi bir olgunun olmadığını, bir insanın japon olduğundan değil de çok çalıştığında başarılı olduğunu ve geçmişin "güneş dil teorisi"nden günümüzün "gavurlar yapıyor ağbi"sine evrilen aşağılık kompleksimizin aslında hergün yaşadığımız bir işkence olduğunu farketmek.