müslümanlarca sorgulanmayan, sorgulamaktan imtina edilen,
başkalarınca sorgulanması suç olarak addedilen tutarsızlıklardır.
kördüğümü çözmek yerine işe kördüğüm sonrasından başlamak her
daim daha kolay gelmiştir insanlara. hele ki bazı konuların
irdelenmesini teklif etmenin bile günah sayıldığı bir dinin
mensuplarıysa bu insanlar, inanmaya kaç kördüğüm sonrasından
başladıkları tahmin bile edilemez.
şarkılara bile konu olan "tanrı istemezse yaprak düşmezmiş"
klişesiyle, hayata hükmen yenik başlıyor inanan insanlar.
bunun yanında eş cinsel oluşu doğmadan yazılmış olanlar ayrı
muamele görüyor her nedense. bu tür insanların kaderi yazılırken
muhtemelen bazı bölümler atlanmış olmalı. onlar "seçmiş" sayılıyorlar.
sonra bulutların üzerinde bağdaş kurup bizleri seyreden ak
sakallı ihtiyar tanrı, asasını hızla vurarak "kaderiniz siz
doğmadan yazıldı ama bazı şeyler(!) hala sizin elinizde" diyor.
bu noktada ya tanrı kendisiyle çelişiyor, ya da kutsal kitabı
kaleme alanların yazdıkları yalan. kimse için bir önemi de yok ayrıca!
hep işin sonu olan "infaz" kısmında karşımızda beliriveren bu
ihtiyara, hayatımdan çıkıp, büyük kanatlı kara kapıyı dışarıdan
kilitlemesini söyleyebilirim sadece...