nerden aklıma geldi bilmiyorum dün akşam ahmet çakarlı ve rasim ozan kütahyalılı telegolü izledikten sonra beynimin buharlaşmayan kısmıyla prekazinin monakoya attığı muhteşem frikiği izleme fikri hasıl oldu bende bi an, kırmadım hissiyatımı sevdiceğim, hayhay dedim, izleriz tabi dedim. rasim ozanın ses tonundan olsa gerek çınlayan kulaklarım beni her ne kadar rahatsız etse de youtubedan açtım videoyu. cümle içinde geçen frikikten dolayı yanda çıkan videolar ne kadar alakasız olsa da bakmadım, kaymadı gözüm oraya, korudum dirayetimi nazlı yarim. sonra o frikiğe benzer denemeleri bizim mahmutun da yaptığını hatırladım, sonra mahmutun sana olan ilgisi geldi aklıma aniden sinirlendim bi an kapattım ekranı. sonra aklıma otomasyona girip açıklanan not var mı diye bakmadığım geldi. can havliyle attım kendimi bilgisayarın üstüne, iptale olabildiğince, var olan gücümle bastım, yüklendim. gelen dütdütdüt seslerini duyunca hasktr dedim. noluyo lan. bıraktım bilgisayarı öylece orada. akabinde gökhanı düşündüm, bilirsin canım bizim gökhanı, onun o valla gelmezseniz alınırım hacı deyip de geldikten sonra da hafız kusura bakma ev değilim ya valla çok mahcup oldum size karşı tavırları yok mu? bilirsin en çok da bu tavrını bu halini sevmem bu çocuğun. ama hemşeri sonuçta atsan atılmaz satsan satılmaz çiçeğim.
gökhan, mahmut, prekazi, ahmet çakar, rasim ozan. halı sahaya takım mı kuruyosun bana mektup mu yazıyosun muratçığım, dediğini duyar gibiyim canım. kızma, bilirsin ben duygularını belli edebilen bi adam değilim. ama dersen ki prekazinin frikiğine iltifat etmeyi biliyodun mevzu ben olunca mı bilmez anlamaz oldun bu işleri ki bilirim dersin- hak veririm sana ve derim ki balım; sen karşılık ver hissiyatıma ben mahmutun frikiklerine de katlanırım, rasim ozanın ses tonuna da gökhanın umursamaz tavırlarına da. hatta gün gelir rasim ozanla ahmet çakarı alır, rıdvan dilmenin yanına götürür öpüştürür barıştırırım aradaki husumeti unutmalarını sağlar, birlikte aynı programa bile çıkartırım yeter ki he de.