avrupa birliği türkiye ilişkileri

entry17 galeri
    11.
  1. uzun dönemde ve tedrici olarak ele alınması gereken konudur.
    son dönemlerden başlayacak olursak;
    kısa süre öncesine kadar özellikle komşularla sıfır sorun politikasının da dikkate alınmasını sağlayacak biçimde türkiye'nin önce suriye'de esad rejimine yakınlaşması, hamas konusunda başbakanın açıklamaları, iran için uygulanan uluslararası boykot kararına katılmaması ve benzer konulardan sonra türkiye'nin ab'de soğuduğuna dair bir çok söylem yayıldı.
    aynı dönemlerde ab'nin kıbrıs konusuna yaklaşımı ve ab'nin büyük aktörlerinden gelen "imtiyazlı ortaklık" teklifleri de bu soğukluğun yaşanmasında etkili olmuştur.
    ancak yönünü ortadoğuya çevirdiği söylenen türkiye'nin ortadoğu'da istenmemesine ve hoş karşılanmamasına rağmen arap baharı olarak adlandırılan hareketlerde avrupa ülkeleri ile beraber hareket ederek arap baharının yaşandığı ülkelerde demokratikleşme hareketlerini desteklemiş, hatta öncülük etmiştir. içerisinde bulunduğumuz dönem içerisinde de suriye'de esad rejimine karşı eylem ve söylemler geliştirmiştir. bu politik düzlemde yer almasını, mevcut ülkelerde meydana gelen hareketlerin geri döndürülemez çapta olması da etkili olmuştur denilebilir. bunların yanında füze kalkanı sistemi projesi konusunda da avrupa ülkelerinin isteklerine paralel bir uygulama gerçekleştirerek kalkanın kendi topraklarında kurulmasına izin vermiştir. yani önceleri ab'ye ters döndüğü gibi görünen imajının tekrar batı'ya dönük olduğunun sinyallerini vermiştir. her ne sebeple ve nasıl olsa da türkiye mevcut konjonktürde ab'nin gözünde değerli konumdadır ve türkiye bu ülkeler ile aynı kulvarda yer almıştır. ve ab diğer ortadoğu ülkelerine türkiye modelini önerirken de türkiye'nin kendileri için önemli olduğunu özellikle belirtirler. türkiye'yi avrupa nezdinde kıymetli kılan bir diğer etmen de abd'nin ırak'ta çekilmesinden sonra ortaya çıkacak iran gücüne karşı bir denge unsuru olarak bölgede bulunacak olmasıdır.
    türkiye'yi ab ülkeleri gözünde değerli kılan bir diğer etken de rusya ve çin gibi küresel devletlerin kendi küresel politikalarına mualif olmalarıdır. zira bu iki ülkenin arap baharı hareketlerini desteklemediği ve suriye'de esad rejimini desteklediklerini biliyoruz.
    sonuç olarak zaman zaman türk siyesetçiler tarafından ab'den kopma ihtimali içeren ifadeler kamuoyunda yer alsa da türkiye ve ab birbirine muhtaç iki kutuptur. avrupa ülkelerinin, arap baharından sonra meydana gelen gelişmeler ve özellikle bu ülkelerde yapılan seçimlerde islamcıların sandıklardan galip çıkmaya başlamaları bu ihtiyaçlarını daha da arttıracaktır. yani bu ülkelere sunulacak bir model ülke lazım... halihazırda yıllardır ab'ye tam üyelik hususunda politikalar üreten türkiye'nin de bu ihtiyaca karşılıksız kalmayacağını ise söylemeye bile gerek yok..
    yani son 2 yılda sekteye uğramış gibi görünen türkiye-ab ilişkilerinin önümüzdeki dönemlerde tekrar canlanmasını beklemekteyiz efendim...
    0 ...