ben bu yazıyı sana yazdım

entry31064 galeri video218
    8212.
  1. tamam, kabul ettim artık yokluğunu. artık ellerimin ellerinin arasında olmayışı üzmüyor o kadar. üstelik bir kedi aldım yalnızlığımı paylaşmak için. odamda yeniden iki kalp atacak bu haftasonundan itibaren. birilerine karşı yeniden sorumluluğum var. birilerinin hayatında önemliyim yeniden. biliyorum, tamamen çıkar ilişkisi bizimki ama olsun. sonuçta artık öyle ya da böyle bir ilişkim var.

    yokluğun değil artık koyan biliyor musun... yokluğun değil ama tozu dumana katıp gittikten sonra artık yerinde olmayanlar acıtıyor şimdide. biri var hayatımda. kedi değil şapşal! onun haricinde; bir adam var hayatımda... sen bana son tekmeyi vurduğunda tutmuştu ellerimden. yazdan beri hayatıma girmekle girmemek arasında. şimdi geliyor benim şehrime. heyecanlanmam gerekmez mi?

    ne bileyim, sen askerden gelecekken saçlarımı boyamıştım, ne giyeceğimi düşünmüştüm günler öncesinden. sen istedin diye mantılar açmıştım. sonra güzel olmayınca sahtekarlık yaparak internetten fellik fellik mantıcı aramıştım hatta. geldiğin gün hiç uyuyamamıştım. heyecandan...

    şimdi yine hayatıma girmeye çalışan biri geliyor bu şehre. heyecanlanmam geremez mi? bu soruyu sormuştum değil mi?

    senin için yazdığım her yazıyı neredeyse satırı satırına ezberime almışken şimdi henüz tamamlamadığım yazılara bile konsantre olamıyorum. önemsemediğimden mi? yoksa heyecansız oluşumdan mı. sahi, heyecanlanmam gerekmez mi?

    geldiği gün olacaklar belli... birkaç kadeh birşeyler içeceğiz. ona bakıp seni göreceğim. sonra suratım belki de nefret dolu bi ifade alacak. sonra düşüncelere, hayallerine gebe başım şişip kocaman olacak. ağırlaşacak. ve taşıyamayacağım. başımın düştüğü yerde onun omuzları olur muhtemelen. başım omuzlarında sızıp kalmak üzereyken onun, yanaklarımda gezen elleriyle açılır gözlerim. "aşkım, sen mi geldin?"

    sen değil, sanki o an sen aklıma gelmişsin de sana söylüyormuşum gibi üstüne alınma bu lafımı! ben sana hiç "aşkım" dedim mi?

    sanırım o andan sonrada cebren ve hile ile susturulur sesim. dudaklarımın kıpırdaması durdurulur. tutulur nefesim. kanıma girer biri belki senden sonra ilk defa. acıtır mı canımı bu öpüşler? kendimi seni aldatıyormuş gibi hissedermiyim senden 2 sene sonra?

    herşeyi geçtimde, ya parmakları saçlarımın arasına dalarsa bi ara? ya okşarsa saçlarımı? bilirsin, hiç dayanamam saçlarımla oynanmasına. uyuyup kalırım onun yanında...
    başka birilerinin kollarının arasında uyumak... üstelik senin yanında 1 kere bile uyuyamamışken... kıyamadım ki yüzüne gördüğüm saniyelere... kıyıpta gözlerimi kapatamadım. senden sen yanımda uyurken bile ayrılamadım.çekip gidişinin nasıl acıttığını tahmin edebiliyorsun değil mi?

    sen gelecekken 2 gün bile "çooook"tu gözümde. daha gelmene "çoooook" vardı. şimdi onun gelmesine 2 haftaa var. ama "az" kaldı.
    ne garip, karşımda gördüğümde ellerimin titremesini geçtim, sarıldığımda bile heyecanlanmayacağım biri için yine sana dert yanıyorum.
    ne yapayım, senin uğrunda ölenlerin özlemini çekiyorum şuanda. ya hep böyle olursa?
    0 ...