ülkemizde rezalet şekilde yapılan onarım.
durumu bu gün yaşadığım bir olaydan yola çıkarak anlatacağım; bizans mimarlığı dersinde iznik ayasofyasını işliyorduk ve gördüklerimize inanamayacağımız bi ders olduğundan haberimiz yoktu. bu iznik ayasofyası 1953 yılına kadar yıkık halde daha sonra 1955 yılında istanbul'da yapılacak bizans kongresine gelenlerin gözünü boyamak amaçlı restorasyona alınıyor. buraya kadar iyi hoş en azından bu restorasyonda yapılan tek göze batan hata kubbelerin üzerine beton dökülmesi ve yıl 2008 ikinci iznik konsiline ev sahipliği yapan bu mekan restorasyon kapsamına alınıyor ve olaylar gelişiyor. eski resimleri ile karşılaştırıldığında tam bir dram söz konusu restorasyon kelime anlamının dışına çıkarılmış adeta yeniden modernize edilerek -ki ne kadar başarılı olduğu tarışılır- yapılmış.
koruma kurulu adı altında var olan kurum belediyelerin himayesinde yer almakta ve restorasyon yapılması için onların onayı gerekiyor onay vermek içinde planı incelemeleri gerekir. ancak bu koruma kurulunda selim amcanın kızı, ali beyin bacanağı rıza abinin baldızı çalışmakta restorasyon hakkında bilgileye erişilemedi. heh işte durum böyle olunca ne olur, diyorsunuz kesin kültür bakanlığı el atar duruma yok işte öyle olmuyor ve restorasyon ihale ile başlanıyor. 2011 şeker bayramında bu eski kilise osmanlı zamanının camisi tekrar cami olarak bayram namazına açılıyor. ama gelin görün ki yapıyı tanıyamıyorsunuz rezillik damlıyor her yanından. tam da o günlerde oraya giden hocamız anlatıyor; "yöreyi gezdim iznik ayasofyasının hemen yakınında 3 adet cami var, ve yöre halkı ile yaptığım konuşmada aslında kendilerinin diğer camilere gittiğini ve sırf bu gün destek amaçlı bu camiye geldiklerini öğrendim" yani anlayacağınız bu caminin bir cemaati bile yok ama kimileri rant sağlamak uğruna tarihi bi mirası kullanıma açıyor. evet gelelim durumun daha da vahimleşeceği alana; şu an iznik ayasofyasında pencere oyuklarına camlar 5 cm uzaklıkta yerleştirilmiş durumda yani yapıya zarar vermiyor ama gün gelip cemaat üşümeye başlayınca çiftli pimapeni konduracaklar pencere oyuklarına. ondan sonra gelin bu yapıya tarihi eser diyin.
şimdilik ülkemizde başarı ile yapılmış bir iki restorasyon ile avunmak zorunda bırakılıyoruz. bakalım istanbul'un göbeğindeki zeyrek kasrı bittiğinde neler ile karşılaşacağız.