tümceler

entry3 galeri
    3.
  1. Şu dünya iki çift şaşkın gözümüz için bir kara koruluk olunca yalnız, - bir kumsal iki ayrılmaz çocuk

    için, - ezgilerle dolu bir ev duru sevgimiz için, - seni bulacağım o zaman.

    hele yeryüzünde kimsecikler kalmasın bir ihtiyardan başka, sessiz, güzel, "duyulmamış zenginlikler"

    içinde, - o zaman seninim bütün bütüne.

    birer birer yaşayayım tüm anılarını, bir ben olayım seni kıskıvrak bağlayabilen, - o gün boğacağım

    seni.

    ***

    çok güçlü olduğumuz an, - gerileyen kim? çok neşelenince, - kim artık gülünç olan? çok

    hayınlaştığımız zaman, - bizi neyleyecekler?

    takıp takıştırın, gülüp oynayın. sevgiyi kapı dışarı etmek gelmez elimden.

    ***

    ucube kız, dilencilik yoldaşım! nasıl umurunda değil bu zavallı kadınlar, bu ırgatlar, benim

    sıkıntılarım. gel, çekilmez sesinle katıl bize; sesin, tek övücüsü bu alçak umutsuzluğun!

    ***

    bulutlu bir temmuz sabahı. havada kül tadı var; - ocakta bir yaş odun kokusu, - suya bastırılmış

    çiçekler, - gezinti yerleri, allak bullak olan, - kanallara çiseleyen yağmur tarlalarda, - niye yok

    şimdiden o günlük kokuları ve oyuncaklar?

    ***

    kuleden kuleye ipler uzattım; pencereden pencereye çelenkler, yıldızdan yıldıza altın zinciler...

    dans ediyorum.

    ***

    aralıksız tütüyor yüksekte gölet. hangi büyücü kadın ak ışığına karşı dikilecek batan güneşin? hangi

    mor yapraklanış yağacak?

    ***

    halkın paracıkları kardeşlik bayramlarında eriyip giderken, pembe ateşten bir çan çalıyor

    bulutlarda.

    ***

    bir hoş çini mürekkebi tadı uyandırarak yağıyor kara bir toz gecemin üzerine sessizce. - alevini

    kısıp asma lambanın, yatağa atıyorum kendimi; yüzüm gölgeye dönük, hep sizleri görüyorum, kızlarım,

    ecelerim!

    (bkz: arthur rimbaud)
    (bkz: illuminations)
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük