seherde
çiğ damlalarıyla
dans eden periler,
ışık hüzmeleriyle
girsem aranıza,
açsam eşsiz çiçeğimi
kollarınızda.
rengim
kokum
emsalsiz.
her güneşte
yağmurda
her rüzgarda
gecede
değişir
başkalaşırım.
güneş görünce kırmızı
yağmur içince tozpembe
rüzgar toplayınca mora çalar
gece kuşanınca lacivert olurum.
yakar
serinletirim
üşütür
acıtırım.
an gelir ölürüm öldürürüm
gün gelir doğarım diriltirim.
hem güzelim hem çirkin
hem iyiyim hem kötü.
bazen mutlu bir çocuğum
koşarım kırlarda uçarcasına
bazen acı yüklü bir adamım
yitiririm sevdiceği dönülmez yollarda .
neşeli,
hüzünlü,
huzurlu,
puslu.
tanımlanamaz
belli belirsiz
tekinsiz,
dünsüz yarınsız
her daim zamansız,
uzaklardan gelen
bir gizim
hayat çağlayan,
usul usul işleyen
ince ince sızlatan
naif bir hiçlik,
sonsuz bir hislik
varlık
yokluk
arası
bir duyguyum.
yakarak
söndüren,
derine
saplanan,
ölüme yollayan
hayata döndüren,
garip bir ezgiyim
tüm kekre gönüllere.
bu özel eseri, özel bir piyanisten canlı dinlemek de bu ruhani yolculuğu insanın tüm hücrelerine işletir. geçen sene antalya uluslararası piyano festivali'nde chopin gecesi'nde emre elivar bu yolculuğa tüm salondakileri çıkarmıştır.