yıl 2009. başta beni deliler gibi sevdiğini iddia eden ve sonra kendisi çekip giden biriyle saçma sapan bir ilişki içerisindeydim, öyle bir ilişki ki 3 yıl üst üste üniversiteye tuhaf nedenlerden dolayı gidememem ve o yıl adam gibi hazırlanmaya başlamamın stresiyle birlikte, katlandığım ve devam etmesi için sıkıntı çektiğim bir ilişki.
hep idare etmeye çalışan taraf olmanın dışında sanki sınava yaklaştıkça her şeyin daha komplike bir hale gelmesiyle ve deliler gibi sevdiğini iddia eden o şahsın sürekli çekip gitmeleri ve tekrar geri dönmeleriyle tamamen dumura uğramıştı ruh halim.
derken sınava yaklaştıkça sürekli bir burun kanaması ve baş ağrısıyla basit bir doktora gideyim macerasının içine 6 farklı doktorun birbirine paslaması sonunda hematolojide karar kılınmasıyla bir de hastalık çıkar başımıza.
teşhis kan değerlerinin sürekli düşmesi bla bla bla sonrasında bir süre tedaviler karşılık vermez ve ilk teşhis konulur kanser gibi bir şey mi ne testler falan yapılacaktır..
o sıralar beni çok seven şahsın siktiri boktan bir şeyi sorun edip 'seni tamamen hayatımdan çıkarıyorum' ifadesini kullanmasıyla olay daha da çıkmaz bir hale gelir.
kararlıyımdır ses çıkarmamaya. zorla kendime kabul ettiririm artık gittiğini.
sonra testler başlar, bir kemik iliği alırlar ki daha iğrenci herhalde anestezisiz kalp ameliyatı. çocukken bir taraflarımı kırardım da çıkrıkçı bir daha yerine koyardı canım çok yanardı ama şu kemik iliği alımı inanılmaz bir şeydi yıldızları saydıracak cinsten.(yok hemşireler olmasa ağlayacağım da hemşireler vardı amk)
öyle böyle derken ve etrafımdaki insanlar benim kanser olma durumu olduğu için benden daha çok canlarını sıkıp aynı zamanda benim psikolojimi bozarlarken bir yandan da sınav denilen şeye çalışmaktaydım.
velhasıl 2-3 hafta sonra ilik ve kanla ilgili bir durum olmadığını fakat sürekli kontrol altında olmam gerektiğini söylediler.
biricik doktorum beni nörolojiye postalar baş ağrısı için amma velakin depresyon ve panik atak teşhisi konulur. (ikisi bir arada olur mu lan?)
bir ilaç verdiler, günde bir tane kullandım ve 1 yıl emek verip kaslandırdığım vücut yağlanmaya başladı, özetle fit vücudumuzdan da olduk.
pat diye sınav geldi girdim gayet iyi diğerleri geldi onlara da girdim matematik sınavında sıçtım bu yüzdendir ki ziraat mühendisliği geldi.tam o sırada beni çok seven şahıs sınavdan hemen sonra aradı diğer sınavdan sonra yine aradı sonra mesaj atmalar derken bana daha önce konuşma dediği şahısla beni terk ettikten sonra konuştuğum için 2. defa terk edildim.
zaten alışmıştım kalan kırıntıları da 2.terk edilişimde içimden çıkardım attım.
hastalık-gönül işleri-sınav stresi birleşince iyi şeyler olmuyor lakin onu anladım.
hatta kendi kendime öz eleştiri yaptım lan ergen misin sen depresyon ne yakışıyor mu sana dedim.
sonuç olarak ilaç bitti, nörolojiye gitmedim. uyku düzenimin içine sıçıldı ama olsun. hematolojiye de uğramadım. sonra karşı cinse duygusal anlamda yakalanmamak için halen çabalamaktayım.(sevişelim mi?)
en son 2 gün önce baş ağrısı ve küçük şeyleri büyütüp sinir yapma durumlarından nörolojiye gittim, panik atak ve depresyon dedi ibne, yine ilaç verdi, başladım kullanmaya oysa ki resim, şiir, spor, kitap, internet gibi abidik kubidik şeylerle kendimi ne güzel tedavi ediyordum, gel gör ki 6 ay ile 1 yıl falan kullanmam gerekmiş hassiktir dedim.