anadolu efes'in 67-58 kazandığı turkish airlines euroleague c grubu, 6. hafta maçı. bu sonuçla birlikte her iki takım da 3 galibiyet ve 3 mağlubiyete geldi. anadolu efes eğer bu maçı kaybetseydi gruptan çıkma şansını da iyice zora sokacaktı. ondan dolayı alınan galibiyet çok önemliydi.
anadolu efes maça üçlük deneyerek başladı ve çoğu zaman olduğu gibi yine olayı abarttı ve pota altını kullanmayı unuttu. her ne kadar sasha vujacic ilk atışlarında başarılı olsa da daha sonra ritmini kaybetti. bununla birlikte ersan ilyasova'nın da ilk basketi attıktan sonra hiç ortalarda görünmediğini söylemek lazım. sezon başından beri çok formsuz ve beklentilerin altında kalıyor. aslında kendi basketbolunu da oynamıyor. üçlük çizgisi civarında topu alıp potaya yüklenen ve sürekli faul alarak faul çizgisine giden bir oyuncuyken bu sene nedense bu özelliğini hiç kullanmıyor ve işin kolayına kaçarak üçlük deniyor. ersan ilyasova'nın yanı sıra ermal kurtoğlu'na da top indirmek faydalı olabilirdi. zira sırtı dönük olarak oynayabilen bir oyuncu. anadolu efes'te ilk çeyrekte en çok göze batan oyuncu kuşkusuz kerem tunçeri oldu. genel olarak takımına doğru bir basketbol oynatmaya çalıştı ve stanko barac oyuna girdikten sonra ona da iyi pozisyonlar hazırladı. stanko barac'a yaptığı asistlerden biriyle de euroleague kariyerindeki 400. asistine ulaştı. anadolu efes standartlarında olmayan bir savunmanın da etkisiyle partizan belgrad ilk çeyreği 17-15 önde kapattı.
ikinci çeyreğin başında partizan belgrad'da acie law etkili oldu. ilk çeyrekte sinan güler'in etkili savunmasından dolayı pek etkili olamayan oyuncu sinan güler'in oyundan çıkmasıyla birlikte rahatladı. anadolu efes'te ise kerem tunçeri ve stanko barac dışında etkili olan bir diğer oyuncudan söz etmek mümkün değildi. özellikle dusko savanovic'in katkısı çok iyi olabilirdi. yine de anadolu efes bu çeyreği ilk çeyreğe kıyasla daha bilinçli oynadı ve savunmasını da düzeltti. kerem tunçeri'nin sürekli topu dolaştırması ve topu mümkün olduğunca pota altına indirmesi ile birlikte anadolu efes'teki dış oyuncuların da işi kolaylaştı. böylesine bilinçli bir oyuna ve iyi savunmaya rağmen anadolu efes ilk yarıyı 30-28 önde kapattı. anadolu efes önde olsa bile hiç tatmin edici bir skor değildi bu.
üçüncü çeyreğe iki takım da hücumda zorlanarak başladı ve ilk 4 dakikada sadece 1 sayı oldu. anadolu efes'in çeyrek başından itibaren yaptığı agresif savunmadan dolayı partizan belgrad ilk sayılarını çeyreğin bitimine 3 dakika 6 saniye kala faul çizgisinden bulabildi. çeyreğin hemen başında önce stanko barac, sonra da ermal kurtoğlu4. faullerini alınca ufuk sarıca mecburiyetten esteban batista'yı oyuna sürdü. ancak takımın bu çeyrekte yaptığı savunmada ersan ilyasova ile birlikte çok önemli bir rol oynadı. bu harika savunma performansına rağmen anadolu efes'in hücumda beklentilerin altında kaldığını da söylemek lazım. zira bu çeyrekte iyi bir hücum performansı gösterilebilseydi maç koparılabilirdi. yine de bu çeyrekteki müthiş savunmayla birlikte anadolu efes çeyreği 49-36 önde kapattı.
son çeyreğin başında ise cenk akyol'un yaptığı son derece normal bir faule sportmenlik dışı faul çalınmasıyla birlikte partizan belgrad farkı kapatma şansını ele geçirdi. bir ara partizan belgrad farkı kapatmaya başlamışken cenk akyol'un nikola pekovic'e yaptığı blokla birlikte zaten çok kötü bir performans sergileyen nikola pekovic iyice dağıldı. yine de maç boyunca üçlük çizgisinin gerisinden sıkıntı yaşayan partizan belgrad, danilo andjusic'in üst üste üçlükleriyle farkı 6'ya kadar indirdi. maç tam krize girmişken taraftar da sessizliğe büründü. bu durum, ilerleyen dakikaların zor geçeceğini gösteriyordu. ancak bu anda dusko savanovic'in attığı üçlükle birlikte anadolu efes tekrar kendine geldi ve maçı da 67-58 kazanmayı başardı. son çeyrekte de anadolu efes'in iyi savunma yaptığı söylenebilir. ancak partizan belgrad çok çok zor pozisyonlarda üçlükler bulunca maç da krize girdi.
