- hiç aşık olmadım. olmak da istemiyorum.
- eksi vermekten de, veren adamdan da nefret ediyorum. ama bazen eksi vermek zorunda kalıyorum. o zaman kendime kızıyorum.
- küçükken öpüşülünce hamile kalınır sanardım.
- yine küçükken sobanın içinin boş olduğunu, kendi kendine ısı verdiği sanardım.
- güneşin aslında çok küçük olduğunu sanardım.
- sabah kalktığımda yüzümü yıkamıyorum. bu yüzden sabahın ilk 2 saati gözümle çapakla gezebilirim.
- tıraş olmaktan nefret ediyorum. küçükken keşke jilet sürmeseydim diye dakikalarca kendime sövüyorum, çünkü çok üşeniyorum.
- sabah tıraş olduktan sonra sadece sakallarımın olduğu kısmı ıslak elimle ıslatıyorum. işte o anda elimdeki sular kolumdan aşağıya kaymaya başlıyor. o histen nefret ediyorum.
- askerlikten ciddi ciddi korkuyorum. lan ben yapamam orda, harbiden yapamam.
- her sigara içtikten sonra ağzıma naneli sakız atmak zorunda hissediyorum kendimi. başka insanların rahatsız olmasından korkuyorum.
- yolda yürürken hep yere bakardım küçükken. bu yüzden boynumda kocaman, bıçak kesmiş gibi bi' iz var. aslında bu yüzden mi bilmiyorum, ama ben bu yüzden sanıyorum.
- küçükken ateşli bi' hastalık geçirdim, o zamandan beri gözlerimin altı mosmor. bildiğin mor abi, yumruk yemiş gibi. o yüzden gözlerimden nefret ediyorum.
- çok tipsizim lan. biraz da topluyum, sakallar da uzayınca kendimden tiksiniyorum.
- kendimi sevmiyorum, ki bu benim en büyük salaklığımdır.
evet, şimdilik bu kadar. aklıma geldikçe yazarım daha. *