tanrı inancı

entry26 galeri
    15.
  1. bir gün gerçek mutluluğa ve adalete inanmaktır. bunun için iyi bir insan olmaya çalışmaktır.
    ama asla tanırı'ya inanırken inanmayan birine saldırmak değildir. ya da dinler saçma tanrı yok demiş birine ağızdan salyalar akıtarak sen benim dinime hakaret ettin diyerek küfretmek değildir. bu davranışla kendi dinine ve tanrı'ya hakaret eden sensindir. tanrı'nın senin korumana ihtiyacı olduğunu düşünüyorsan çok yanlış inanmışsındır. zira tanrı böyle bir düşünceyi özgür bırakmasaydı iş sana kalmazdı zaten.
    not: hakaret ve küfür başkadır. dine inanmıyorum bence saçma/yalan demek başkadır. zira adam yalan olduğuna inanmasa dine inanır ve din doğru der.
    bu yazı da kendilerine müslüman deyip sabah akşam hrıstiyanlık değiştirilmiş, musevilik bozulmuş diyen ama "din saçma" lafını görünce ağzından salya akıtanlara gelsin.

    hz ibrahim (s.a.) misafirleri çok severdi. evine misafir çağırmaktan,
    onlara ikramda bulunmaktan lezzet
    alırdı yolculara karşı da iyi
    davranırdı. onları evine davet eder, yiyecek-içecek
    verir, yatacak yer
    gösterirdi. her sabah. evinin yanındaki yolun kenarında durur ve
    yoldan geçecek yolcuları beklerdi.
    onları görür görmez de, ikramda bulunmak için evine davet ederdi.
    başka insanları memnun ve rahat
    ettirmek onu mutlu ederdi. bir günü
    sofrasında bir misafir olmadan geçtiğinde rahatsız olur, evinde bir
    yolcu ağırlamamışsa yemeğe kendisi de dokunmazdı.
    bir ara, yoldan üç gün boyunca hiçbir yolcu geçmedi. bu durum haliyle
    hz. ibrahim"i (s.a.) üzdü. ama bıkmadan usanmadan yola çıkıp ümitle
    beklemeye devam etti. ufuğa gözlerini kısarak bakıyor, bir yolcunun
    gelmesini istiyordu. üç gün geçmiş ama hiçbir yolcu gelmemişti.
    bir sabah, deve üzerinde yaşlı bir adam göründü yolda. hz. ibrahim çok
    sevindi hemen yaşlı adamı yemeğe evine davet etti. adam bu daveti
    kabul etti. evde yemeğe oturduklarında hz. ibrahim yemeğe başlamadan
    önce "bismillah" dedi, ama yaşlı adam hiçbir şey demeden yemeye
    başladı. hz. ibrahim sordu:
    "neden besmeleyle başlamadın? bize bu yiyecekleri hediye eden rabbimiz
    hem rahman, hem de rahim değil mi? sunduğu bu rızkı yemeye başlamadan
    önce onun ismini anmak doğru olmaz mı?
    yaşlı adamın cevabı:
    "benim dinimde böyle bir adet yok" şeklinde oldu.
    "hangi dindensin sen?"
    "mecusiyim." adam ateşe tapılan bir dine mensuptu.
    hz. ibrahim buna çok kızdı ve adamı evinden kovdu.yaşlı adam oradan
    uzaklaşırken. hz. cebrail, hz. ibrahim"e geldi. bir mesaj getirmişti.
    ona, allah"ın kendisine inanmayan bu adamı 70 senedir
    rızıklandırdığını, ama onun, yani hz. ibrahim"in bir öğün yemek
    bile tahammül edemediğini bildirdi. hz. ibrahim hatasını anlamıştı.
    hz. ibrahim bir kerede yerinden zipladi ve yasli adama dogru kostu, söyle dedi:
    "geri gel! onu bilmesen de!sana olan tutumumdan dolayi rabbim tarafindan uyarildim."
    yasli adam sordu "fikrini degistiren ne oldu?
    "hz. ibrahim bilgilendigi konuyu o'na tekrarladi, ve yasli adama yalvardi
    "lütfen,allah askina, gel, benimle beraber otur ve yemegimi paylas". yasli adam o'na cevap verdi,"rabbin sana bunu mu söyledi?""evet rabbim böyle dedi" dedi hz. ibrahim.yasli adam söyle dedi:"senin rabbin gerçekten büyük ve yüce bir rabmis. öyleyse
    bende senin rabbine inandım".
    0 ...
    1.
  1. ibrahim peygamberimiz hayatı boyunca kimseyi kovmamıştır. Atmasyonlarınızı edepli yapınız.
© 2025 uludağ sözlük