thank you mario but princess is in another castle

entry67 galeri video1
    33.
  1. tanım: tabii ki hüsran.

    hiç unutmuyorum, ki ben unuttuğum bir şeyi de anlatamam, ilkokul yıllarındayım. o zamanlar neşeli çocuğum biliyo musun, ödev başlıklarını kırmızı kalemle atıyorum. benim için hayat ekmek arası salça ya da peynir, platonik aşkım deniz ve dokuz aylık üzerine kurulu. umutluyum, mutluyum yani. ta ki o ızdırabı sikilesice güne kadar. yarım yarım yardırıyoruz yok, olmuyor bir türlü. o bölümü geçsek bu sefer başka türlü yaratıklar çıkıyor. son can hakkımızla yeni bir bölüme geliyoruz, "oh lan ortada kimse yok kaptır" derken suyun içinden uçan balıklar çıkıyor ve "dı dıt dı dıt dıt dıt" diye ölüyoruz. onu da geçiyoruz durmadan zıplayıp ağzından ateş atan ezdiğimiz kaplumbağaların reisiyle karşılaşıyoruz.

    ama birgün beklenen o an gelmişti sözlük. başında duvağı, kısacık boyu, endamlı vücudu, nazlı gözleriyle o, prenses, karşımdaydı. hemen dedim kızı alalım ve bu lanet dünyanın bütün temellerine dinamit döşeyelim derken, o yazı belirdi ekranda, "allah razı olsun kanka uğraştın ettin ama prenses başka yerde bu onun dublörüydü."

    minik ellerim hayalkırıklığının korunaklı bir kalesi gibi taş kesilmişti adeta. delik deşik olmuş, iman dolu serhaddim ile bir sonraki bölüme başlayayım bari, "kadere itiraz olmaz, çok büyük günahı var" dedim.

    ne bilirdim o torpidocu ibnenin bombaları gülümseyerek yolladığını. kısalmış boyumla engelleri tırnaklarımla aşarken gelmişti üstüme namert kurşunları.

    işte o günden sonra sözlük, ben adam gibi gülümsemedim bir daha.
    0 ...