kadınlara; ne düşünüyorsun sorusu.
ayrıca sanki en iyi dostunmuş gibi hergün her saat birlikte olma isteği...
halbuki biraz bir dostunla kemancı, sortie, sefahathane, godet, dulcinea, reina, buzz, angelique, blackk, 29, hayal filan bir gecede devr'i alem yapsan, sonra da sabah buluşacaksan akşamüstü 5,5'da uyanıp noldu yaw, desen. bak gör bakalım ortada ne hata ne başka bişey oluyor...
ilişkiyi kabusa çeviren; bir erkeğin çirkin bile olsa, hödük olmayı kastetmiyorum ama karakterli bir tarzı, merhum bukowski babanın dediği gibi;
yemek yerken,
içerken ve
yürürken bir stili olması gerektiğidir. bunlar olursa kabus değil, cennet olur ortam; cennet! denedim, biliyorum.