--spoiler--
ülkenin en ucra köşelerinden birinde bir bölük önüne bir fahişe gelmiş. yolunu kaybettiğini ve kaybolduğunu dolayısı ile askeri birliğe sığındığını belirtmiş. bölük komutanının emri ile misafirhaneye alınmış. tabi giyiminden kuşamından her hali ile seks makinasını anlayan askerlerin gözü açılmış. hepsinin aklında ayların verdiği baskı ile kadına yaklaşmak varmış. durumu komutana iletmişler ve sert bir tepki ile karşılaşmışlar. komutan, 'eğer biriniz bile kadına sarkıntılık eder veya tecavüze kalkışırsa askerliğini yakarım!' demiş. ertesi gün askerlerden biri ne yapıp edip kadına sahip olabilmek için düşünürken aklına garaj gelmiş. tutmuş kolundan götürmüş garaja. kadını tehdit ederek, sesini çıkartma, kimse seni burada duymaz. her tarafta kalın duvarlar var ve kimse yardımına gelemez. işimi görüp bırakacam demiş. kadın da senin istediğin bu olsun, hemen gel hallet işini demiş. asker biraz şaşırarak hemen işe koyulmuş. bakmış kadından ses yok. neden sen ahlayıp uhlamıyorsun diye sormuş. kadın da seninkinin boyutlarından olsa gerek hiç haz almıyorum diyerek askeri daha da şaşırtmış ve istersen kolunu dene cevabını vermiş. asker bu sefer kolu ile kadının sesini çıkartmaya çalışırken, kadın bu da zevk vermedi ayağını dene demiş. iyice afallayan asker tereddütsüz postalla beraber daldırmış ayağını. kadın hafif hafif inlemeye başlarken ayağını çeken asker bir bakmış postal yok. kadına bağırarak postalım nereye gitti, içtimaya yetişmem lazım çabuk çıkar onu demiş. fahişe gülümseyerek nasıl çıkarayım istersen kafanı sok içeride ara bul demiş. içtima acelesi olan asker daldırmış kafayı içeri, sağa sola bakarken bir bakmış komutan karşısında; komutan, ulan eşşeoğlu eşşek ne işin var burada diye sormuş. komutanım postalımı kaybettim. ona bakıyordum! diyen askere komutanın cevabı; ulan gerizekalı ben bir bölük askeri kaybettim burada, onları arıyorum. sen o postalı nah bulursun! çabuk koş içtimaya gir, bir sen kaldın zaten...
