genellikle otobüs boşken görülen bir olaydır. hani otobüs dolu ise elbet biri - baskı sonucu yada belki de vicdan* - kalkar ve bu yalşı insana yer verir. yaşlı insanın ne yapacağını düşünmesine gerek kalmamıştır artık ve hemen gider oraya oturur. sarımsak kokan nefesiyle de - tıssladıktan* sonra tabiki de - hızlıca teşekkür eder ve çoktan huzura varmıştır bile.
ancak ne zaman ki otobüs boştur, zaten otobüse binmesi bile başlı başına dert olan ihtiyar kişi, bir türlü nereye oturacağına karar veremez. gözü mü dönmüştür, yoksa oturduğu yerden son anda koşarak kapıya yetişip yetişemeyeceğini mi hesaplamaktatır artık, ben anlamadım...
tam o anda,
boş koltuklara bakakalmış yaşlı insan o anda herhangi bir yere tutunmayı bile unutmuştur keyiften. bu durumu zerre kadar umuyrsamayan şöförün ansızın gaza yüklenmesiyle de alın size görsel şölen.
hani bide sonra o nazik yaşlı insan şöföre sövüyor ya.