tennessee williams' ın oyunu ve oyundan uyarlanan 1951 tarihli elia kazan' ın filmi. marlon brando' yu dünyaya armağan eden film olmasının yanında dönemine göre oldukça cesur bir yapımdır. 4 adetcik akedemi heykelini toplayan filmde tek oscarsız marlon brando olmuştur. bu da akademinin ne derece ileri görüşlü olduğuna işaret eder. filmin en başarılısı şüphesiz teatral oyunculuğuyla vivien leigh. leigh yer yer aşırıya kaçabilen grotesk teatral oyunu ile dışavurumculuğa bir selam ederken, küçük tiratları ile de filmin anektodal yapısını inşa ediyor.(vivien leigh' in gerçek yaşamında bipolar kişilik bozukluğundan muzdarip olduğunu eklemek sanırım metot oyunculuğuna apayrı bir boyut katacaktır.)
---olası spoiler ibaresi---
almodovar' ın todo sobre mi madre' sinde ufak bir saygı duruşunda bulunduğu oyun türkçeye önce arzu tramvayı, daha sonra ise ihtiras tramwayı olarak çevrilmiştir.
filmin konusu kısaca yaşlanıp güzelliğini kaybettiği kompleksine sahip ve daha önce sevgilisinin intiharı ile yaşadığı depresyondan çıkamayan nevrotik blanche dubois(vivien leigh) karakterinin daha önce evden kaçıp stanley kowalski (marlon brando) ile yaşayan stella' nın (kim hunter) yanına gelmesiyle başlar. stanley ile blanche' ın uzlaşmaz kişilikleri ile gel gitli ilişkileri filmin ana eksinini oluştururken brando' nun maskülen görünümü ve bisepsleri arka fonu oluşturur. zarif, kırılgan, hafif burjuva ve düşlere tutkun blanche ile kinik ve dürtüleri ile hareket eden taş devrinden kalma kaba saba stanley' in çarpışmasından(tabi amerikan kültüründeki aristokrat güney kesim ile işçi sınıfı arasındaki ilişki ile analoji kumak mümkün) galip gelen filmin kaderini belirleyecektir.
blanche karakterinin yine aynı yıllarda çekilmiş billy wilder şaheseri sunset blvd.' daki norma desmond karakterine benzerliği sanırım sadece benim tarafımdan ortaya atılan asılsız bir iddiadan ibarettir.
bunların yanında film 1951 yapımı olmasına rağmen alt metine serilen nemfomani, eşcinsellik ve şiddet ile cinsellik arasındaki girift ilişkiyi anlatması açısından çağdaşlarından ayrılır. ayrıca stanley' in blanche' a tecavüz sahnesi sansüre uğrayıp çıkarılmış, blance' ın karakter dönüşümünde kilit nokta havada kalmıştır.
---olası spoiler ibaresi bitti---
özetle topraklarımızdan çıkan büyük yönetmen sayılabilecek (bkz: kayserili) elia kazan' ın her sahnesi ile harika bir başyapıt olan filmidir. defalarca izlenesi, brando' nun apollonvari görünümü kıskanılasıdır. oyunu da listemdedir. vesselam...