hayatın aslında kötü temsil edilmiş oyundan ibaret olduğu, gerçeklerin sinir bozuculuğu, aydın kişinin ülkemiz ve kendi eksenindeki buhranları, yalnızlığın keskin yüzeylerinin zamanla verdiği acıları ve bidünya anaforu/parodiyi/anektodu işte ne varsa içinde yaşanmış ve düşünülmüş yarattığı karakterler ve oyunlar üzerinden yansıtmıştır bizlere eseri üzerinden oğuz atay. ona aldırış etmeyenlere inat bir gövde gösterisi niteliğinde bu yoğun sayfaları salmıştır kainata ve zamanın ellerine bırakmıştır. okudukça anlamaya çalışırız onun yalnızlığını/serzenişlerini. anladıkça kendimizden parçalar buluruz, anladıkça üzülürüz/sitem ederiz içimizden. ve kendisiyle aynı memlekette yaşamış olmaktan dolayı buruk bir sevinç yaşarız. ne kadar aynı topraklarda yaşamış olsak bile aslında ne kadar farklı limanlara yelken açmış olduğunu görürüz.