şimdi bir düşünelim, guus hiddink isimli şahıs türk futbolunu pek bilmeyen ve milli takımımızda görev aldığı süre boyunca da bu alanda kendisini pek geliştirmeyen bir şahıstır. bunun aksini ilan edenin şahsen alnını karışlamaktan kıvanç duyarım.
gel gelelim ki, oğuz çetin kişisi türk futbolunu bilen bir teknik adam olarak hiddink'in yardımcısı rolünde hiddink'in çobanlığını ve türk milli takımının fiili yöneticisi olarak görev yapmıştır. kadro seçimleri de tamamen oğuz çetin'in iki dudağının arasından kustuğu sözler ile belirlenmiştir.
buraya kadar sanırım akli dengesi yerinde olan ve tarafsız bakabilen kimsenin bir itirazı yoktur ve olamaz da zaten.
peki şimdi bir de kadro seçimlerine bakalım;
kadroya sürekli olarak çağılan ve kendi takımlarında bile varlık gösteremeyen oyuncuları hatırlayalım. sabri, selçuk şahin, emre belözoğlu, volkan demirel, gökhan gönül gibi oyuncular ölecek olsalar bile yerleri garanti idi. bunun sorumlusu kimdi dersiniz, oğuz çetin. formda olduğu halde sırf anadolu takımlarında oynadığıiçin kadroya alınmayan futbolcuları hatırlayalım. onları yok sayan yine oğuz çetin'dir.
hadi hepsini geçtim, burak yılmaz'ın tek forvet olarak oynadığı maçta ara paslarla hücuma çıkmak yerine top şişiren takıma taktiği kim verdi?
peki ya türkiye'nin en formda kalecisi tolga zengin'e kaleci antrenmanı dışında her türlü çalışmayı yaptıran kim?
düşünmeyin efendiler hepsinin sorumlusu oğuz çetin'dir. ve ondan daha uçlu biri varsa onu bu güne kadar milli takımın başında tutan federasyon yetkilileridir.