Ye'se garketti felek külbe-i ahzânı bile
Ateşim geçti cehennemdeki nîrânı bile
Cüşedüp söndüremez gözyaşı tûfânı bile
Gittin ama kodun hasret ila cânı bile
istemem sensiz olan sohbet-i yârânı bile
Düşde gördüm gece endâmını pîrâhensiz
Nârdan rûh-ı mussaffâ idi gûyâ tensiz
Gam değil kalsa da iklîm-i çemen gülşensiz
Devr-i meclis bana girdâb-ı belâdır sensiz
Meyi zehrâb-ı sitem sâgar-ı gerdânı bile
Sanırım çarh siyâh atlasa yer yer bürünür
Âh edüp bâd-ı seher yollara düşmüş sürünür
Ne mükedder çıkılır seyre ne mahzun yürünür
Bâğa sensiz varamam çeşmime âteş görünür
Gül-i handân-ı değil sevr-i haramânı bile
Mühr ü mâhımdı bu alemde huzûrun dahi dün
Gittin eyvâh cihan zulmete garkoldu bugün
Küskünüm tâli-'i nâsâze gönülden küskün
Sineden derd ile bir âh edeyim kim dönsün
Aksine çarh-ı felek mihr-i dırahşânı bile
Şeb-i yeldâda görünsün mü vücûdun bana tayf
Geçse eyyâm-ı şitâ gelse bahâr olsa da sayf
Güle bakmak ele câm almak için kalmadı keyf
Hâr-ı fırkatle Neşâtî-i hazînin vâhayf
Dâmen-î ülfeti çâkoldu girî bânı bile