bize tekrar aslında ne kadar iyi oyuncularımız olduğunu göstermiş maçtır. ilk maçın 0-3 bitmesi sebebiyle herkes rahat oynadı, hırvatlar da buna dahil. ki zaman zaman hafif paniklemeler yaptıklarını da gördük aslında. velev ki, buradaki maç bir beraberlikle falan bitseydi biz bu hırvatları öyle ya da böyle yenerdik. işin bu kısmı tamamen afaki bir hadise, düşünce tabi. çünkü her maçın kendi içinde bir senaryosu, gerilimi ve atmosferi var. 0-3 gibi bir skordan muhtemelen kimse mucize beklemiyordu.
artık bu tren kaçtı. yeni bir dönem başladı/başlasın.
abdullah avcı deniliyor, umarım başarılı olur. en azından yerli bir hoca ile başarılı olma şansımız daha yüksek gibi duruyor. isim üzerinde yorum yapmak yanlış olur, gelen her hoca illa elinden gelenin en iyisini yapacaktır. ama ne yalan söyleyeyim gönlümden yılmaz vural delisi geçiyordu, geçiyor. isterdim yılmaz hoca şu milli takımı bir dönem çalıştırsın.
bu takımda oynayacak 35-40 tane iyi adam var ve o formayı form durumuna göre adama teslim edersin her oyuncu elinden geleni yapar. gökhan gönül formsuz mu, koyarsın serkan'ı olur. hakan balta bir tane orta mı yapamıyor, koyarsın caner'i, ismail'i olur. volkan demirel moralsiz mi, koyarsın tolga'yı, sinan'ı hatta icabında cenk'i olur. hamit mi çok formsuz, mutlaka tecrübesi ile orada mı olsun diyorsun, oynatırsın direkt sağ bek olur, orta sahaya başka birini koyarsın! olur oğlu olur!
servet, gökhan zan, giray bu temponun adamı mı değiller, koyarsın ömer toprak'ı olur! nedir lan bu yıllardır bireysel hatalardan çektiğimiz! netekim oldu da, ömer denilen adam bir tane hata yapmadan oynadı işte egemen'le birlikte!! yani onlarca oyuncuyu farklı yerde ve farklı konumda oynatırsın, varyasyonlar neredeyse sınırsız. ama üzerinde deneyen, çalışan yok.
tek sıkıntımız forvet bence.
oraya da iyi bir adam çıkarmamız lazım. yoksa mevcut kadroya gelecek her adam 3 aşağı 5 yukarı yakın tempo ve oyun anlayışı ile oynar. mesele solda ismail, caner, hakan oynarken de aynı oyuna ve ritme yaklaşmak. göbekte, defansta ya da sağ bekte kim oynarsa oynasın yakın bir performansa varmak lazım. sistem dediğin hadise bu! farklı oyuncuların farklı zaafları ve farklı güçlü yanları vardır, maça göre, oyuna göre değerlendirirsin ve bu adamların zayıf yanlarını da kulüp takımlarından bağımsız geliştirirsin. milli takım budur, sonrada bir sistemin olur. biz bunu bir türlü oturtamıyoruz, başaramıyoruz.
hazırlık maçı dediğin en az 3-4 adamı denemek, zorlamak ve alıştırmaktır. yaş ve tecrübe önemli değill. biz yıllardır bunu yapamıyoruz. yabancı adamlar geliyor ama yardımcılar halen daha aynı. lan bu oğuz, metin vs.vs.vs. adamlar taa fatih hoca zamanından beri aynı değil mi!! biri geliyor, biri gidiyor ama hep aynı döngü. dön baba dönelim. eee değiştir kardeşim, toptan değiştir gitsin yahu!
koca hiddink sikine baka baka milli takım yönetti bunlara güvenip ulan, aklım kesmiyor bu herifin bu kadar "boş" takılabileceğine, bu kadar mı uzak görünür bir teknik adam futboldan, hemde en üst seviyede başındayken işin. ya hoca yanlış ya da kılavuzlar, o sebeple de durumumuz bokun içinde zaten.
iddia ediyorum bu futbolcu grubu bu hırvatistan ile 50 kere ikili eleminasyon oynasın 45'inde tur atlar arkadaş.
bir terane de halen daha fenerli futbolculara yüklenen saksağanlara, onlar önce kendilerine baksın. sonra da en azından selçuk inan denilen adama baksınlar, bir tane derinlemesine top atmış mı! her top geriye mi dönülür. bizim selçuk şahin aynısını zaten yapıyor oğlum, hani o kimsenin beğenmediği selçuk şahin işte!! şaşı bakan adam, o sebeple kimse milli oyunculara şaşı bakmasın arkadaş!
