Gitarini alirsin eline, 100wattlik amfiyi acarsin... Sesi duvarlari inletecek kadar acarsin, parmaklarini bir kaydirirsin tellerin ustunde, hem gitardan cig bir ses cikar hem ev inler... Butun o guc parmaklarinin altinda. Arkada arkadasin bateriyle bir ritim tutturur, yanindaki arkadasin senin dogaclama yapacagin gam'in cord'larini basarak bateriye eslik eder. Gitari butun gucunle hissedersin, ve penani tellere dokundurursun... Parmaklarin adeta gitarin ustunde kayiyor, vucudun kontorlden cikmis artik, tek gerceklik o an icin muzik. Trans haline girersin, ayni anda hem muzik yaratir, parmaklarinin o kadar gucu egip ne kadar guzel bir sey yaptigina sahit olursun, hem de kendi yarattigin sahaseri dinlersin. MUzik seni esir almis olsa da bilincinin ufacik bir kismi, gitara hukmeder, cok ince bir kontrol noktasindasindir, bilincin resmen bilinc altin ve reflekslerin ustunde sorf yapmaktadir. Iste o an icin bosalir, bulutlarin ustune cikarsin, butun her sey kaybolur ve tek gerceklik muzik olur.
