Sanırım o ön sıra öğrencilerinden, hani şu sınıfta adıyla hitap edebildiği öğrencilerden yok sözlükte. Görevden vazife çıkartıp ben yapayım bari o işi;
Danışman hocam olmasına rağmen açıkçası ilk sene namını bile duymadım. ikinci sene haytalıkla falan filan zaten derslerden kalıyorduk çokta göze batmamıştı ondan alarak kaldığım mikro. Sonuçta derslere falan gitmemiştim, hakkımla kalmıştım. Sonraki sene inadım ya yine ondan aldım mikro iktisat dersini, derslerin bir kısmına düzenli gittim, kendimce notlarda tuttum. Hani o performans ile çalışma ekonomisini üç buçuk senede bitirmeniz olasıydı. Vizeye girdiğimde kağıdı doldurdum taşırdım üç sayfaydı sanırım kullandığım. on küsür grafik çizdim ve yedi aldım. Bayaa 100 üzerinden 007. Sinir stres tabii tüm hislerim karışık finale girdim 28 oldu oda yamulmuyorsam. Velhasıl yine kaldım. Sonrasında dördüncü seneme kadar karşılaşmadım bir daha. Mikro iktisatları da Şahin hocamızdan aldım, ezberledim dört sayfa a4'ü misler gibi geçtim.
Geçen bahar dönemi iktisat politikasında zorla karşılaştık. Doğruya doğru, seçmezdim eğer imkan bana verilseydi. Okul dayattı, biz de mecbur kaldık. Ki dönemim öyle bir dönemdi ki; Hüseyi Şahin'den 2 dersim, Metin Özdemir'den 1 dersim, ibrahim Kanyılmaz'dan 1 dersim, Ercan Dülgeroğlu'ndan 1 dersim vardı. Kalan derslerim sayısı vs ile de eğer okulu ocakta bitirmek istiyorsam bir tane dersten dahi kalma hakkım yok. Böyle bir gergin atmosferde dönem başladı, nitekim düzenli gittim derslerine; geç kaldığım derslerine yeri geldi arada girdim yeri geldi hiç adetim değildir kapı çaldım girdim. O ön sıra çocuklarından biri olamadım pek ama, içgüveyinden de halliceydim. Oldu bu iş derken vize notum geldi, 15. * Normal şartlarda, olmuyorsa kasma demem lazımdı, fakat bölümdeki tüm hocalardan ders alıp verip Metin hoca'ya takılmak olmazdı ki bu artık benim için bir sinir harbine dönüşmüştü. Bu aşamada Metin hocanında yardımlarını unutamam, fotokopiciye not dahi bıraktı hiç adeti olmamasına rağmen. Mikro'da yaptığı gibi bir de araştırma ödevi vermişti. Vizeye hazırlandığımdan daha iyi nasıl hazırlanabildim bilmiyorum ama insan üstü bir gayretle çalıştım sınava. insan üstü gayret dediğimde, hepi topu 2 a4 sayfasıydı çıkarttığım notlar. Finale girdim, bu sefer saçmalamadım bildiğimi yaptım bilmediğimi kısmet dedim boş bıraktım. Toplam 70 puanlık soru cevaplamıştım sanırım, geçmeme 65 lazım ki imkansız geliyordu bana. Not kartında o 65'i gördüğümde cidden şaşırmıştım. *
Sözü şu şekilde bağlayacağım belki gereksiz uzattım, şimdi bana mikro iktisat ile alakalı farksızlık eğrilerini dahi sorsanız ık mık ederim ama tahvil fiyatlarına duyarlı bir merkez bankasının reaksiyon fonksiyonunu halen unutmadım. * Şimdi düşünüyorum da, ilk sene Metin hoca ile tanışıp onun feyzini alabilseydim hadi onu geçtim mikro iktisatta gözümü açsaydım belki öğrenim hayatım çok daha farklı seyrederdi. O yüzden sizlere tavsiyem, Metin hocanın derslerini alın. Gereksiz hocalardan ders alıp geçeceğinize alın, kalın. Bir kere kalın, iki kere gerekirse üç kere kalın. Ama hocamın verdiği o sinir mi diyeyim inat mı diyeyim, o inatla giriştiğiniz çalışma disiplini mi diyeyim size bambaşka ufuklar açıyor. Nitekim o dersten sonra ben artık iktisat biliyorum diyebiliyorum. O derse çalışırken ürettiğim bir kaç ders çalışma yöntemi sayesinde saydığım hocalardan gelen dönemde tek ders bırakmadan geçtim. Bakalım ama, son bir tangomuz daha var metin hocamla güncel konularda bu dönem. * Tavşan halimle dağı kendime rakip görüp öyle motive ediyorum kendimi, sen mi büyüksün ben mi büyüğüm bir kere yaptım bir daha yapabilirim diyorum kendime. *
edit : IKT4003 GÜNCEL KONULAR 3 0 0 3.0 CC Geçer
Sanırım bitirdim okulu, son tangoda bastım ayağına ayağına metin hocanın. * Şimdi düşünüyorum yazdığım tez o an efsane falan geliyordu bana ama sayfaları karıştırdıkça yanlışlarımı bulmuştum. Ben Metin Özdemir ayarında, hani o nasıl diyeyim prensiplerde bir hoca olsam tezi evde hanıma çaydanlık altlığı yaptırır, maksimum da dd verirdim. Hatta belki bırakırdım bile, ama yine emek gösterene boş olmadığını, bir adım atana fazlasıyla adım attığını göstermiş metin hocam. büyüksün, şu okulda saygı ve sevgiyi beraber hissettiğim ender hocalardansın.
