Hemen hemen, çoğu kızın başına gelmiş durumdur. Bitti, bir defaydı, sandığınızda, her yenisi daha da acıtarak gelir.
O erkek, sizin sığındığınız, sokulduğunuz, sizi korumasını beklediğiniz erkektir, ve ne yazık ki daha kendinden korumakta acizdir.
Arkasına dönüp baktığında insan, nefes alamıyor, midesi bulanıyor, ses biraz yükselse, titriyor...
Atlatırım sanıyorsan, yanılıyorsun, atlatılmıyor...
Saçma konular üzerine, ağır dayaklar yemiştir, bundan sonra başına en büyük bela benim denmiştir kadına,
Susmuştur, çaresizdir, korkmuştur, ister ki kimse duymasın böyle bir adiye aşık olduğunu, ister ki kendisine bela olmuş, olmasın başkasına dert...
Sonra bir kez daha, bir kez daha...
Yüzüne yansıyan dayak izleri hergün artmıştır tabi bu çevreye söylenen yalanlar da...Sinek ısırdı, kapıya çarptım, merdivenden düştüm. Başka bir şehire gidene dek susmuştur, susturulmuştur...
Şimdiyse acı bir tebessüm, ezilen gururunun verdiği eziklikle ağlar çoğu zaman..