woody allen'ın giderayak zekasının hiçbir yere gitmediğini gözümüze soktuğu, eğlence dozajı yüzek; bittiğinde yüzünüzde engellenemeyen bir sırıtış bırakan son filmi.
--spoiler--
geçmişe özlem duyan insanların günümüze eğreti tutunuşları üzerine; dünya'nın kabul görmüş en güzel şehirlerinden birinde bir hikaye anlatıyor film. elle tutulur gerçekle fantastiği öylesine güzel işliyor ki gerçekliğine gönülden inanıyorsunuz.
oscarlı oyuncular kısa kısa rollerde, 1920'lerin en ünlü şahıslarının kılıklarında karşımıza çıkıyor. filmin her geçen anı sizi şaşırtıyor ve filmden çok şey bekliyorsunuz. filmi başarılı yapan şey ise bu beklentinin kesinlikle ama kesinlikle karşılanması.
--spoiler--
harika müzikler, sarı ışıklar altında bir paris'i sevgilinizle el ele izlemek paha biçilemez. şiddetle tavsiye ediyorum.