örümcek adam

entry79 galeri video8
    39.
  1. uzun zamandır çıkmıyordum çatıya. halbuki ne yaşanmışlık vardı kırılmış kiremitlerin her birinde, ve iki parmak toz tutmuş o tavan arasında. güvercinlerimiz vardı bir ara. birinin cinsi miskiydi. ayağına ip bağlayıp uçurmaya çalışıyordum; uçurmuştumda, ama planladığım gibi değildi. ucu boşalmış ip yere doğru süzülürken "aaa... kaçtı lan" demiştim, ebleh ebleh bakmıştım kuşun ardından. 5 virgül bilmem kaçlık depreme de orada yakalanmıştım. allah allah sesleriyle, merdivenlerden üçer beşer indiğimi hatırlıyorum.
    bunları düşünürken; bir yandan telefonun ışığıyla, kırdığımdan beri tamir edilmeyen tavan arasının kilidini açıyordum. çok fırça yemiştim bu kilit yüzünden. herkese kolaylık olmuştu ama. hem bize, hem de kuşlarımızı çalan o pişkin hırsıza. neyse...
    tavan arasının kesif bir kokusu ve yüz yıllardır girilmemiş gizemli bir oda izlenimi bırakan iki parmak tozu vardı. çatının kapağını kaldırıp yukarı çıktım. sigaramı yaktıktan sonra, sırtüstü yatarak mehtabı seyre koyuldum. küçük ayı, büyük ayı, ayılar da ailecek gökyüzündeydi. sonra bir ses "ateşini verir misin?" dedi. dolunayı arkasına almış, kafasında maskesi olmayan örümcek adam, o bilindik fotojeniklik duruşuyla bizim bacanın üzerinde oturmuş, sağ elini bana doğru uzatıyordu. çakmağı çıkartmaya üşendim, "külünü düşürme!" diyerek yanan sigarayı uzattım. bileğinden ağ fışkırtıp elimdeki sigarayı çekeceğini düşünüyordum. "kapsülüm bitmiş, atı ver bi zahmet" dedi. eliyle de gösteriyordu nasıl atacağımı. karşımdaki örümcek adam değil, erdal bakkaldı sanki. attım ben de. hiç fantastik değildi.
    karşımda saçı sakalı bir birine karışmış örümcek adam oturuyordu. belki de pitır parkır demeliyim bilmiyorum. ben abi diyordum. benim çocukluğumda üniversiteye gidiyordu, şimdi kırkında vardır herhalde.
    sigarayı çekişinden morelinin bozuk olduğunu anlamak güç değildi. "hayırdır abi" diye sordum. "boşver" dedi. ben de boşverdim. anlamayacak bir şey yoktu aslında. en son okuduğum haberlere göre eski örümcek adamı silip, yeni bir örümcek adam almışlardı. hem zenci hem de gay. hiç bir şey koymaz da gay olması koyardı insana, bunca senelik bir itibar var nihayetinde. olmamalıydı böyle bir şey. kendi kendine söylenmeye başladı oda: "nasıl yaparlar bunu bana! nasıl yaparlar!"
    "takma kafana abi, hayat devam ediyor" dedim. "eskiden beni severlerdi, şimdi taşlıyorlar" diye söyleniyordu. "nasııl!?" dedim. "sabah edirne'de selimiye camisinden su içmek için durduğumda çocuklar beni taşlıyordu, zor attım minareden kendimi" "hayır yüksek bina da yok ağ atıp kaçayım"
    "şeytan sanmışlardır abi onlar, alışık değiller" dedim. "sen de zıplayıp hoplama, ayağın bi yere bassın"
    "haklısın galiba" dedi.
    "haklıyım tabi, neyse ben üşüdüm eve gidiyorum. hadi allah'a emanet ol"...
    0 ...