"neden deniz ve kültür araştırması(yahut uydurması) sırasında hep karadeniz kentleri örnek verilmiştir?" şeklinde sorduğumuz vakit cevabı esasında ilk entrilerde gizli olan konudur. zira gizli oluşu anlaşılmaz kılmış olabilir.
çünkü marmara kentleri sanayi ve istanbul gibi iki çekici güce sahip olduğu için göç almışlardır. dolayısıyla 'özlük' anlayışında temellendirilmek istenen deniz ve kültür bağdaştırmasında güzel örnek olamazlar.
aynı şekilde ilk entrilerde bahsi geçen turizm, antalya gibi kentleri; sanayi de mersin gibi kentleri etkilediği (dolayısıyla göç) için akdeniz bölgesi de araştırmamız için iyi örnek teşkil edememiştir.
ege ise, şahsen turizm kentleri dışarıda bırakılırsa 'sadece' aklıma gelmemiştir. çünkü ege'nin yalın kasabaları halen özlüklerini korumakta ve 'deniz ve kültür' incelemesini doğrular şekilde 'aydın' görünmektedir.
kastamonu ve sinop, ciddi anlamda göç almamış iki kenttir. sinop'un sosyoal yapısı rumların kenti terketmesinden sonra hiç değişmemiştir. bu sebeple hep karadeniz örnekleri seçilmiştir. bilinçli bir hemşehrilik düşüncesi ile değil.