pek çok yerde olayları yanlış yorumlayıp kendine ihanet eden.
düzen, insanlar için kaçınılmaz olan "toplum yaşamı" için gereklidir. niçin? antik çağda da günümüzde de insanlar pek çok ihtiyacını karşılama noktasında birliktelik ihtiyacı duymuşlardır. bir takım tehlikelere karşı tek başına karşı koyamamış olmanın verdiği bir güdü ile her zaman topluluk halinde yaşanıldığı bilinen bir gerçek. yalnızlık, duygusal çerçevede mümkünse bile pratikte mümkünatı olmayan hatta ütobik sayılabilecek olan bir olgudur. çok zorlamadan sadete gelelim,
insanlar insiyatif dışı da olsa birlikte yaşamak zorundadırlar.
herkesin bir çıkarı vardır.
herkesin bir beklentisi vardır.
herkesin bir takım temel ihtiyaçları vardır.
ihtiyaç ve beklentilerdeki zıtlıklar çıkar çatışmalarını doğurur.
çıkar çatışmaları tartışmaları doğurur.
tartışmalar uzun soluklu olduğunda kavgaları beraberinde getirir.
bu duruma engel olabilecek bir bariyer olmadığı takdirde durum sıklıkla ve herkesçe tekrarlanabilir.
tekrarlanan olaylar büyür, gelişir daha başka sosyolojik sonuçlar doğurabilir.
ihtimallerdeki kesinlik gereği iç huzur hiç edilir.
ve düzensizliğin hakim olduğu komünlerde huzur kavramı tıpkı 80li yıllarda herkesin araç sahibi olması fikri kadar ütobik olacaktır.
ve herkes bu durumlar çerçevesinde kendisiyle baş başa bırakıldığı takdirde belki kardeşini katledenlerin sayısı insanlığın sonunu getirebilecek kadar artacaktır.
o yüzden genç ve dinamik güruh, düzene laf etme sebepsiz, çarkları biz çevirmedik ancak hayallerle de yaşayamayız.