öncelikle vatandaşlık ve askerlik meselesinin napolyon döneminde geldiğini hatırlamak gerektiren meseledir. türk ordusu olarak adlandırılabilecek kurumsal bir oluşum zorunlu askerlik müessesesi olmayan bir dönem için ne kadar adlandırılabilir bilmiyorum. hele de türkistan kaynaklı boyların önasyaya geldiklerinde yaptıkları savaşlar salt türk savaşı olarak, bu savaşları yapan ordular da salt türk orduları olarak adlandırılabilir mi, bu da tartışılabilir. neticede 80 yıllık bir ulusal devletin kökenlerini müslüman türk tarihinden önceye dayandırma çabalarının komik bir tezahürü olabilir bu "mesele".