film bir politik distopya. gelecekte türkiyede çıkmış bir iç savaş sanrası düşünce özgürlüğünün elden gidişini ve kristal kolyeler taşıyan son düşünenlerin(profesörlerin) faşist kolluk güçleriyle olan mücadelesini anlatıyor. ve film bu kadar güzel öyküyü 19 dakikaya sığdırıyor.
gelelim yorumuma. efendim şahsen politik distopyaların hastasıyımdır. 1984, v for vendetta(ve hepsine ilham kaynağı olan cesur yeni dünya) gibi popüler örneklerin yanında zardoz gibi bir kült filmi de türün öncülerinden sayarsak ilk türk distopya filmi olarak gece oldukça başarılı. ilk oluşu ve sınırlı imkanlarla karamsar gelecek atmosferini yakalayışı ile oldukça önemli. ancak elbette türün batılı örnekleri dışında pek yeni şeyler sunmayışı ile orjinal değil. lakin türkiye seyircisi için ve türk sineması için çok önemli bir yapım. bunun dışında filmle ilgili bir olumsuz notum da artık kuskunluk yaratan requiem for a dream soundtrack'inin kullanılışı hakkında. yahu atv haberden yeterince dinledik bıktık yeter artık lütfen. (bkz: yetkililere seslenme ekolü)
kısa film güncesinde bilinçaltı genelevi ile birlikte aklıma kazınan ikinci filmdir. izleyin izlettirin.
--spoiler--