gereksiz tanım: her sene beni kansere bir adım daha yaklaştıran oyunun 12 versiyonu.
yenilikler var, eyvallah. team talk'tu team meeting'ti falan güzel güncellemeler bunlar. ama güzel kardeşim, sen daha maç içinde mantık sınırlarını zorlayan hamlelere izin verirsen, ben akıl sağlığıma zarar verdiğin için sana alenen dava açarım, haberin yok. totoş bir takımdan iki tane saçma duran top sayesinde yiyorum golleri, ama benim stoperim bomboş kafayı direğe vuruyor, vaybabananağn!
velhasıl kelam bir diğer olay; 11'de maç sonunda göze batan derecede iyi veya kötü oynayan oyuncuyla private chat'te laklak ediyorduk. yok şöyle iyiydin, yok böyle kabul edilemez bir performans diye falan. gelelim 12'ye, baba ankaragücü deplasmanındayız. quaresma allahsızı devirmiş götünü afedersin sol kanatta yatıyor. 60'ta sidnei çıkıp bir kafa atmış, iyi de savunma yapmış, maçın adamı seçilmiş. ben de haliyle övüyorum maçtan sonra, dürrüğün cevabına bak: "bence abartıyorsun, hiç de iyi değildim bu maç" senin allah bin belanı versin ulan! öhöm, neyse. sonra efenim, koydum roberto hilbert'i sağ beke, nazi subayı kılıklı yardırır ordan dedim. ozan ipek aldı bunu, bir sağa yatırdı bir sola yatırdı. onu orda folloş, beni burda verem etti *. adama bu maçta kötüydün dedim, 'haksızlık yapıyorsun gayet iyi oynadım' dedi utanmaz arlanmaz!
sırf bu aptal sebeplerden dolayı ekrana uçan tekme atabilme ihtimalim kuvvetlendi, ceviz kıracaklarıyla taşaklarımı patlatacağım afedersiniz sinirden.
allahın belası edit: ne kadar sinir olsam da sabahlara kadar oynuyorum yine. deli ettin beni sports interactive, deli!