depremden sonra kameraya el sallayan insan

entry2 galeri
    ?.
  1. "Biz böyle değildik, ama bizi bu hale getirdiler" gibi klasik söylemlerden bahsetmeyeceğim.

    Her zaman ki gibi, her girime eklediğim "özgürlük safsatası"ndan bahsetmek çok daha yerinde olacaktır.

    Çok kanallı hayatın beslediği bu özgürlük denen cahillikler kültürü sayesinde, insan olmak yahut var olmak hatta kendini ispat edebilmek maalesef beyaz camda birilerine kendini gösterebilmek şeklinde tecelli ediyor. Her gece o özgürlük savaşçısının (tv) karşısına oturup, hiçbir bağlantımız olmayan, hatta "olmayan" hayatları izleyip, kendimiz dışında başka biri olarak sidik kokan, soğuk odalarımızda isyankar hayallere dalıyoruz. Öyle bıkmışız ki kendimizden, çalışmak, üretmek, okumak, öğrenmek, uygulamak gibi kavramlardan çok daha kolay bir yol, tek bir deliliğe, namussuzluğa, edepsizliğe, sefilliğe, düşüncesizliğe, mantıksızlığa uygun, insanlığa uzak şeyler yapıp o camın önünde "bir an" olsun görünebilmek.

    Sonrası bilindik şeyler, görünen herkes gibi uyuşturulmuş mutlu bir hayat vaadi.

    ***

    işte arkanda yıkılmış bir bina duruyor, altında halen nefes alan birileri var, yahut artık nefes bile almıyor, bildiğin "ölü". Kısa ömürlü bir sinek gibi koşuyorsun kameranın ışığına doğru.

    işte gördüm seni, işte el salladın bana gülümseyerek.

    Oysa ben yine de şükrettim, o binanın altında olmadığın için.
    0 ...