bina saymaktır arkadaş.
nasıl mı?
şöyle;
ilk etapta benim askerliğin bitmeyeceği kanaatindeyim.
yzb:onur! onr:emredin komutanım.
yzb:bizim tugay kaç parsel? onr:bilemiyorum komutanım.
yzb:onu bi öğren. onr:emredesiniz komutanım.
-ertesi gün-
yzb:onur! onr:emredin komutanım.
yzb:bizim tugayda kaç bina var? onr:bilemiyorum komutanım.
yzb:onu bi say. onr:emredersiniz komutanım.
o değil hadi üstün avukatlık hünerlerimi kullanarak tugay kaç parsel öğreneyim diyorum. ama gel gör ki askerliğini hakkari çukurcada yapan bi insan olarak söylemeliyim ki çukurca tapu müdürlüğü güvenlik gerekçesiyle açılmıyor. imar müdürlüğüde yok. kadastro zaten daha geçmemiş gibi birşey. "e madem parsel sayısını bulma imkanım yok, tugaydaki binaları sayayım da bir emri yerine getirip level atlayayım bari" diyorum. sayıyorum da.
bazı binalar var bir tanemi iki tanemi karar veremiyorum. sevgili okur böyle bir bina yapış biçimi yok. en son 41'de karar kılıp gidiyorum adamın yanına...
"kaçı 3 kaçı 2 katlı" diyor.
film sahnesi gibi. "onu saymadım komutanım" der demez bağrınıyor adam. "nasıl üniversite mezunusun sen?" odadan çıkıp kahkaha krizine giriyorum. ciddi ciddi gül gül ölüyorum. çok eğleniyorum öle böyle değil. -burada ironi yok cidden eğleniyorum.-
bakıyorum olacak gibi değil katları mahkemedeki askerime saydırıyorum. mahkemedeki asker? evet asteğmenim ben. güya disiplin subayıyım. güya mahkeme işlerine bakıyorum. neyse...
askerime saydırıyorum katları ama gel gör ki içim rahat etmiyor. bir de kendim sayayım diyorum. başlıyorum tugayı dolaşmaya. ama nasıl neşeliyim. bu kadar lüzumsuz işleri bu kadar ciddiye almak nasıl hoşuma gidiyor.
ama sevgili okur yine öyle binalar var ki...
iki katlı mı üç katlı mı katsız mı belli değil. önden bakıyorsun 4 arkadan bakıyorsun 2 yandan bakıyorsun 3 kat var. üçgen prizma desem değil dikdörtgen desen hiç değil. mimarını-mühendisini bulup tebrik etmek istiyorum ama yok o da olmuyor.
kat sayılarınıda bir şekilde toparlayıp gidiyorum yine adamın yanına...
bu seferde "hangileri izinsiz yapılmış ruhsatlarını filan inceledin mi? kaçak olanlar olması lazım" diyor.
"ruhsatlarına bakmamıştım komutanım" diyorum.
gene bir bağrınıyor bu. genç nesilin nasıl işten kaçtığına vurgu yapıyor. "bi ilgilen bu kaçak binalarla onr" diyor.
emredersiniz diyorum. diyorumda diyorum.
sonra ortaya çılgın bir retorik çıkıyor.
yine tapu kapalı.
yine imar müdürü yok.
yine kadastro geçmemiş arkadaş ya.