dışarıdan bakıldığı zaman hiç de kolay bir şey olmayan, kutsal diye tabir edilen müessenin ilk adımıdır evlenmek.
tanım yapmayı özlemişim lan. neyse. kankamı evlendiriyoruz iki gün sonra. ilk defa bu kadar yakından şahit olduğumu belirtmek isterim. maddi yönünü bırakarak asıl manevi yönüyle ilgili problemlerin oluştuğunu gördüm. maddi konular da etkiliyor tabi.
en başta insanlar bu durumda gayet soğuk kanlı ve ılımlı olması lazım zira; evlilik için atılacak imza bir ömür atılmaz. öyle de ince bir çizgide gidip geliyorsunuz. her iki tarafın üzerindeki gerginliği gördüğüm için hiç de kolay olamayacağını anlatmak istiyorum, ama bir türlü konuya giremedim.
en başta her iki tarafın ailelerinin de evlendiğini belirtmek isterim. onlar anlaşamazsa bittiniz siz. huzursuz bir süreçten geçeceksiniz demektir. o yüzden ailelerin dediği gibi davul bile dengi dengine lafını göz ardı etmeyin.
ikincisi; yuvayı gerçekten dişi kuş yapıyor. ufak tefek her şeyi kız tarafı hazırlıyor. büyük eşyaları, beyaz eşyalar, oturma gruplarını yatak odalarını erkek tarafı hazırlıyor olabilir ama kız tarafı en ızdırap verici yolculuğunu yapıyormuş anladım. bir kere eşyaların hepsini çift hazırlasın diyorum ben sonradan laf edilmesini engellemek adına süper olacaktır. aileleri saf dışı tutmayı bilmelisiniz bir kere. siz giderken biz geliyorduk diyen ebeveynler her bir bokunuza karışıyor ve çiftin huzuru o anda kaçıyor. burdan ailelere sesleniyorum. bir gidin çay demleyin için allaseniz.
üçüncüsü; eşya konusunu atlattık, ev konusuna gelelim. allah için erkekler bunu tek başına yapmasın. çift olarak karar veremeyen, bir şeyi beğenirken diğerine sormadan alan çiftler de evlenmesin allah rızası için. ev bulma ve seçme konusu gerçekten çok hassas imiş. eşyaları eve göre alıp perdeleri o eve göre diktirmek çilenin en büyüğü. perde işi dedim de. ben perde diktirmeyeceğim. çok masraflı oluyor her eve ayrı perde dfasd. neyse. çift karar verdikten sonra diğer üçüncü sahıslara bok yemek düşüyor lütfen diğerlerini dinlemeyin ama yeter ki siz çift olarak takılın.
dördüncüsü; ben niye bunu yazdım bilmiyorum. canım istedi bana kalırsa evlenmek çok saçma şu süreçlere manevi durumu da ekleyince anlayacaksınız.
manevi süreç; en başta eşya seçme ve ev seçme konusunda yaşıyorsunuz. neyi seçsem stresi neyi alsam huzursuzluğu var insanlarda. ev için uygun mu? acaba bu renk diğer eşyalarla uyuşacak mı? huzursuzluk yaratan sebeplerden biri.
çiftler hep yoğun bir halde hazırlık halinde olduğundan ailelerin de gönlünü yapacağız derdine düştüğünden dolayı biraz uzaklaşıyorlar haliyle. o stresin ayrı bir bokluğu orasını geçiyorum.
düğün, nikah, nişan, kına.
hadi siz sadece nikah yapalım sonra da eğlenelim dediniz. olmuyor işte. yıllardır uygulanan adetleri uygulamazsanız ucube olmaktan kurtulamıyorsunuz. kına yapıp ertesi gün düğün yapmak zorundasınız. kına nedir anlamadım ama öyle işte. bunları yapmak istemeyip yapmak ise çifte ayrı bir huzursuzluk olarak dönüyor. sevgi yumağı ailelerin tüm tanıdıklarının bulunması o gerginlik, aman allahım. feci bir durum.
hee unutmadan düğün arabasına damadın yakın akrabaları mı binsin, yoksa kızın akrabalarından birileri mi? ay evet o dönemde bu bile problem oluyor. kuaföre kızın yakınları neden gidiyor da erkek yakınları gitmiyor problemi ise ayrı bir depresyon nedeni.
bu çiftlerin bir süre sonra boşanmasını ben bu durumlara bağlıyorum artık. kesinlikle haklılar. yazık günah yemin edyorum *