* binbaşı ahmet cem ersever'in yol kenarında kafasında sıkanların kim olduğunu bulursalar çözülür.
* pkk'nın işlediği afgan uyuşturucusunun türkiye gümrükleri üzerinden nasıl geçip hollanda'ya gidebildiğini bulursalar çözülür.
* eşref bitlis kazasının otopsisini adam gibi yaparlarsa bulunur.
* uğur mumcu'nun arabasının altına bomba koyan adamların işverenlerini bulurlarsa çözülür.
* pkk'nın kuzey ırak'taki organizasyonlarını türkiye'ye satan mossad'ın pkk üst düzey yönetimiyle olan ilişkileri kamuoyuna lanse edilirse çözülür.
* tel aviv imzalı organ transferlerinin kaba tabirle hammaddecisi olan pkk'nın insan ticaretlerine özel birliklerle operasyonlar yapılırsa çözülür.
* bağdat yönetimindeki vatan hainlerini hadım ederek çözülür.
* ortadoğu'da silah satımı üzerinden rant elde eden herkesin fişlenmesiyle çözülür.
aklıma gelenler bunlar gibi. ha bunları yapabilmek için de, çok büyük taşların yerinden oynaması gerekir. başta washington ve tel-aviv olmak üzere birçok diplomatik merkezle bağlar kopma noktasına gelir, hatta kopar da.
velhasılı, mükemmel şekilde çalışan bir zincirin, herhangi bir halkasını koparmak yeter. bunun da şehit vermekten çok daha ağır geri dönüşümleri olur. birçok sektörün ambargolar yüzünden durma noktasına gelmesi, lira'nın değer kaybı, ithalat-ihracat'ın sıfır noktalarına dayanması gibi...
türkiye'deki terör olgusu, kemikleşmiş bir kabuldür bu yüzden. bitmemesinin sebebi, pkk'nın yeni gerillalar bulması değildir yani.
terör binasını yıkmak için çok büyük bir deprem olması gerekir, bizim de binalarımızın yıkılacağı gibi.
