babam, çok ama çok seviyorum ki ben seni.
ilkokula gidiyordum, miniciktim.mavi bir montum vardı iç sıcacık, ve kırmızı ayakkabılarım.annemin okulu sabah olduğu için, sen hazırlardın beni okula.üşümeyeyim diye kat kat giydirirdin.atkıyı öyle bir dolardın ki boynuma boğulacağım sanırdım.en son şapkayı da burnuma kadar çektin mi hıh tamamdı işte.hazırsın deyip elimden tutup götürürdün okula.görmezdim gözümün önünü, hoş hiç şapkayı kaldırıp bakmaya da çalışmamıştım, nasıl bir güvense artık.öyle çok uzun boylu bir adam da değildin hani, ama öyle büyüktün ki gözümde, öyle güvenirdim ki sana.hala da öyle elbet.
sonra okuldan dönüşlerimiz vardı.yağmur yağardı, soğuktu da hava çok, ya da ben üşürdüm işte.sen bir elinde şemsiye bir kucağında ben sulardan zıplayarak eve götürürdün beni.yol üzerindeki bakkal amcaya uğrayıp cips alırdın bana hep, içinden çarkıfelek çıkanlarından.bir de çikolata tabi iki ekmek ve bir sigarayla.babam, ben sen çok seviyorum be adam!nasıl anlatsam ki, çok, çok işte.
keşke ben büyümesem, sen yaşlanmasan.keşke tek korkun benim grip olmam olsa, benim sana dair korkularım hiç belirmese.seni çok seviyorum babam, çok!