şura suresinin 30. ayetini örnek vererek bunu doğrulamaya çalışanlar mevcut ancak orada musibetten bahsediyor, yani ne ekersen onu biçersin hesabı. yani ben birine vurursam kötülük edersem oda bunu bana yapabilir, bu sizin elinizdendir e sen kimseye zarar vermeden kişisel olarak, inanmıyorsan başka din adına çalışıyorsan ya da hem cinsinden hoşlanıyorsan bu seni ilgilendirir ve özgürlüktür kimse müdahele edemez.
ayrıca din kitaplarının meşhur özelliği hepiniz bilirsiniz eski destanları efsanevi olayları alır kendisine bahşeder yani bunu biz yaptık der bu tanrısaldır der ancak bir doğa olayından başka bir şey değildir. milattan önce olan bir tsunami sonrası su altında kalan bir şehir olduğunu bilen yada o olaydan kurtulan insan bu evet doğa olayı mıdır der yoksa tanrının cezası mı der? tanrı der ve yıllandıkça değişir ve efsane olur. sonrada kuran bunu alır işte musa'nın denizi yarması, sonra lut kavmimi neyse işte adı, bunları biz yaptık der ama nedense o yıllardan beri zerre bir tane bir şey olmamaktır böyle büyük. neden acaba yoksa halk mı bilinçlendi? gerçi pekde sayılmaz böylelerini görünce. nedensede müslüman ülkeleri bulur ya da çalışkan japonları. vay anasını be.
