son 20 dk sına kadar anlamlandırmadığınız ve birleştiremediğiniz parçaları olan, hatta sıkılmaya bile başladığınız an tüm tabuları ve önyargıları yıkan sona sahip film. ölümün, ölümlerin anlamlı olabileceğine dair nokta atışı. amerikan filmlerine inat kurgusu ile izlenmeye değerdir. sanki özeleştiri yapmış senarist.
önemli replikleri;
--spoiler--
"ona sahip olacağın için değil; ona sahip olduğun zaman artık onu istemeyeceğin için.
istekleriniz doğrultusunda yaşamak sizi asla mutlu etmez. gerçek anlamda insan olmak demek, fikirler ve idealler için yaşamak demektir. hayatınızı istediklerinizin ne kadarını elde ettiğinizle değil, yaşadığınız samimiyet, şefkat ve özveri anlarıyla ölçmek demektir.
çünkü sonunda kendi hayatlarımızı önemli kılmanın tek yolu diğer insanların yaşamlarına değer vermektir."
"fanteziler gerçek dışı olmak zorundadır. çünkü istediğiniz şeyi elde ettiğiniz anda, artık onu istememeye başlarsınız. isteğin devam edebilmesi için, objesinin sürekli olarak eksik olması gerekir. istediğiniz o şey değil; onun fantezisidir. istek, çılgınca fantezileri destekler..."
"sadece gelecekteki mutluluğumuzun hayalini kurarken gerçekten mutlu oluruz"
--spoiler--
david gale'in son mönüsünde istediği yiyecekler, filmin başında oğlunun ondan sabah kahvaltısında istedikleri ile aynı.