islamiyette yeri olmayan paçavra için milletin itikadını sorgulayan tekkaşlardan da tiksinti geldi artık. türban ya da tesettür kelimesi bile geçmiyor kur'an-ı kerimde. şii icadı paçavrayı dinidir diye yalan dolanla kakalamaya çalışan allahsızlardan gına geldi.
türban denen müslümanlık dışı garabetin ortaya çıkış hikayesi;
şiiler, lübnan'ın güneyinde
çoğunluktaydılar ama bölge 70'li yılların başından itibaren filistinli
gerillaların kontrolü altına girmişti. kral hüseyin'in ürdün'den
kovduğu gerillalar, sivil filistinlilerle beraber güney lübnan'a
yerleşmiş vaziyetteydiler. askeri bakımdan zayıf olan lübnan hükümeti,
topraklarındaki siláhlı milislere karşı birşey yapamıyordu ve ülkenin
güneyi filistinliler'in kontrolündeydi.
işin askeri yönünden başka bir de sosyal boyutu vardı ve şii
lübnanlılar ile filistinli gerillalar arasında her an bir gerilim
yaşanıyor, gittikçe artan ekonomik sıkıntılara şii kadınların
gerillalar tarafından taciz edilmeleri gibi günlük rahatsızlıklar da
ekleniyordu.
yaratıcılığını hüccetülislam musa sadr'ın yaptığı bugünün türbanı işte
bu gibi rahatsızlıklardan, özellikle de şiiler'in sık sık uğradıkları
tacizlerden doğdu ve kısa bir müddet sonra çarşafa bürünmemiş olan
hemen bütün şii kadınlar bir örnek giyinir oldular.
musa sadr, şah dönemi iran'ının en büyük gazetesi 'kayhan'ın başında
bulunan ve iran'ın en güçlü gazetecisi olan emir tahiri'ye 1975
yılında beyrut'ta verdiği demeçte modeli bizzat hazırladığını
anlattıktan sonra 'ilhamımı batı dünyasının kilise resimlerinden ve
lübnan'daki katolik rahibelerin kulladıkları başörtülerden aldım'
diyecekti. sadr'a göre lübnanlı şii kadınlar bu yeni örtünme biçimi
sayesinde diğer dinlerden ve mezheplerden olan hemcinslerinden apayrı
bir görünüm kazanırlarken tacize ve tecavüze uğrama ihtimalleri de en
aza inmişti, zira yeni oluşmaya başlamış olan siláhlı şii hareketinin
de koruması altına girmişlerdi.
hicab, lübnan'dan ilk olarak iran'a ihraç edildi ve şah'ın gidişini
hazırlayan olayların başladığı 1977 sonbaharında tahran'da yönetim
aleyhinde yapılan gösterilerde ortaya çıktı. şah karşıtı kadınların
bir kısmı hicaba bürünmüşlerdi. sürgünde yaşayan ve 1979'da şah'ın
devrilmesiyle sürgünden dönen imam humeyni'yi tahran'ın mehrábád
havaalanında karşılayan yüzbinlerce iranlı kadının arasında da artık
binlerce hicablı kadın vardı.
kimlik alameti oldu ve şaştık!;yeni tip başörtüsü, islam devrimi'nden
sonra önce iran'da, hemen ardından da bütün islam dünyasında bir
kimlik alámeti halini aldı. dr. ali şeriati ile beraber iran
devrimi'nin fikri temellerini ortaya koyan ayetullah murtaza
mutahhari, şah karşıtı ayaklanmalar sırasında yayınladığı 'hicab-ı
islami', yani 'islami örtünme' isimli kitabında 'müslüman kadının
niçin kapanması gerektiği' konusunu ele alacak, kur'an'ın 'nur' ve
'ahzab' surelerinde emredilen örtünme biçiminin omuzlara kadar uzanan
başörtüsü olduğunu yazacaktı.
ayetullah mutahhari'nin dini kimliğini belirlediği hicab, iran'da
1981'de yayınlanan 'kadınlar için islami giyim yönetmeliği'ne girdi.
yönetmelikte çarşafın ve bu tür başörtüsünün islam'a en uygun örtünme
biçimi olduğu söyleniyordu ama iranlı kadınlar başörtüsü seçiminde
serbest bırakıldılar. çarşafa bürünmek yahut yüzü kapatmak mecburiyeti
getirilmedi, sadece yüzlerin açıkta kalacak şekilde kapanması
emredildi. şehirli kadınlar genellikle çenenin altından düğümlenen
normal başörtüsünü tercih ederlerken devrim yolunda çaba gösteren
kadınlar şimdi 'türban' dediğimiz örtünme biçimine uydular, kırsal
kesim ise eskiden olduğu gibi çarşaflı kaldı. iran'da bugün bizde
bilinenin aksine çarşaf yahut omuzları kapatan türban mecburiyeti
hiçbir zaman konmadı.
günümüzün türbanı işte böyle doğdu ve iran devrimi sırasında kazandığı
popülarite zamanla ideoloji sembolü ve siyasi kimlik vasıtası olarak
bütün islam dünyasına yayıldı ve bize kadar geldi. modelin ortaya
nasıl çıktığını musa sadr'dan bizzat dinlemiş olan iranlı gazeteci
emir tahiri'nin 'new york post' gazetesi'nde 2003'ün 15 ağustos tarihindeki yazısından.
ayrıca kur'an-ı kerimde saçın örtülmesi ile ilgili doğrudan ve açık bir emir olmadığına dair;
çeşitli ortadoğu halklarının geleneklerini (kadını ezme, kimliksizleştirme ve cinsel "mal" olarak algılama) dini emirmiş gibi lanse eden ve dine fitne karıştıran deccal tapıcısı sapık inançlı kürtçü islamcıların uydurduğu ne kutsal ne insani bir bez parçasıdır türban.