zamanı, çağı kendi şartlarında değerlendirmek gerekir. mustafa kemal, silahlı karşı koyuş hareketinin lideri. savaş yılları. üstelik askerlik bizatihi yukarıdan aşağı buyruğa dayanan, diktatoryal yapı. ve öyle de olmak zorunda. düşünün doğuda karabekirin emrinde belli sayıda askerden ibaret yetersiz,düzenli ordu. osmanlı neferi dört bir yana dağılmış, silahsız. batıda başına buyruk yerel milis güçler. savaş yorgunu ve fukara bir millet.
burjuva manada uluslaşma, hele o şartlarda kaçınılmaz diktatoryal olmalıydı. bu mustafa kemalin tabiatından gelen bir husus olarak değerlendirilemez. müesses nizamı yıkan insan değildi mustafa kemal. yıkılmış, dağılmış ahaliden ulus yaratmaktı söz konusu. evet kuruluş sancılı olmuştur, doğrudur. ama bütün burjuva uluslaşma süreci zora dayanır ve sancılı süreçleri yansıtır. tarihi değer yargılarıyla dönerek, okuyamaz ve anlayamayız.