öpüşme sahnesi anında oturma odasındaki sessizlik

entry144 galeri
    59.
  1. ölümcül bir sessizliktir.

    yahu bu ''an'' var ya, uzun uzadıya ele alınmalı bence. şimdi aile saadeti üst başlığında, meyvelerimizi soyarak, çekirdeğimizi çıtlatarak oturmuş maaile film izliyoruz diyelim; ki artık gelişen teknoloji ve aile bağları üzerindeki etkisini düşünürsek, bin yılda bir yakaladığımız bu tatlı anların kıymetini de biliyoruz. bir takım komiklikler, şakalar... sonra aktör abi yumuluyor ablanın ağzına. -sessizlik- bir saniye, iki saniye, saniyeler... sanki hiç bitmeyecekmiş gibi, sanki o kenetlenmiş dudaklar ebediyete kadar ayrılmayacaklarmış gibi... anne bir elinde elma, diğerinde bıçakla kalakalıyor, baba belli belirsiz öksürüyor, çocuklar zemin etüdünde; halının da ne ilginç motifleri varmış değil mi? ekrana bakalım, aktör abimiz bademcik ameliyatına geçmiş bile, komplikasyon yaşanmazsa, narkozun etkisi umarız çabucak geçecek, biz halıya dönelim, evet.

    işin ilginç yanı, ne kanal değiştirilir (çünkü çok medeniyiz!, çünkü açık dimağlarız hepimiz) ne de herhangi bir sahne izliyormuşçasına izlemeye devam edilir, bir yandan da soğukkanlılık elden bırakılmasın diye türlü çabalara girilir. bu tip durumlarda anne ya da baba kişisi evlenmeden önce kendilerine bir rota çizmeliydi derim ben. ''bak hanım, ola ki çoluk çocuk önünde öpüşme/sevişme sahnesine yakalandık, bunu atlatmanın bir yolunu bulalım.'' diye. bizde genelde süreç şöyle işler mesela; ''hööyt adam birazdan bademcikleri koparacak.'' der babam, kasım kasım kasılan tüm adelelerimiz şenlenir, uyuşmuş bir sevinçle ekrana döneriz.

    bir kahraman lazım bu tip durumlarda. hayır aktör abi değil, evimizin direği, gözümüzün bebeği sevgili babacığımızdan başkası olamaz o.
    0 ...